2014 yılında Akaretler’de bağımsız bir kitabevi ve kafe olarak açılan Minoa, kısa sürede yeni şubeleriyle şehre yayıldı. Fransız mimar Alexander Vallaury’nin imzasını taşıyan görkemli tarihi binada yer alan Minoa Pera’da, yerli ve yabancı kitap seçkisiyle Minoa Kitabevi, Cafe Vallaury, Jules Verne Bar, Lokanta, sahne ve ortak çalışma alanı Minoa Muse yer alıyor. Mekan sadece kitapseverlerin değil, tüm kültür sanat ve yeme içme meraklılarının da favori adreslerinden olmayı başarı.
Girişte ziyaretçileri Minoa ruhunu hissettiren demir merdiven karşılıyor. Kitabevi bölümünde Cafe Vallaury ve Jules Verne Bar var. Burada ayrıca Minoa Sahne de yer alıyor. 60 kişi kapasiteli Minoa Sahne’de sanatçı buluşmaları, tiyatro gösterimleri ve özel toplantılar gerçekleştiriliyor. Minoa Pera’nın üst katına çıktığınızda ise şehrin yeni lezzet noktası Lokanta ile karşılaşıyorsunuz. Minoa Pera, 19. yüzyılın önemli yapılarından olan ve daha önce İstanbul Modern’e ev sahipliği yapan Union Française binasının mirasını yaşatıyor. Geçmişte sanatçıların buluştuğu, baloların düzenlendiği bu mekanda artık, kitap odaklı yeni buluşmalar gerçekleşiyor.
Reklâm
Onu hep televizyon programlarındaki enerjik ve samimi halleriyle biliyoruz. Danilo Zanna, televizyonun da getirdiği ünle geniş kitlelere ulaşan yıldız bir şef. Vadistanbul’daki Filo D’Olio ise Zanna’nın gastronomi bilgisini ve şeflik yeteneklerini gözler önüne serdiği bir mekan. İçeri adım atar atmaz, kapıdaki Trattoria yazısının karşılığını alıyorsunuz. İtalya’nın küçük, sıcak aile lokantalarına verilen bu isim, Filo D’Olio için ideal. Pötikareli masa örtüleri, loş ışık ve arı gibi çalışan bir ekip… Hatta Zanna’nın annesi bile bazen ekipte yerini alıyor, tarifleri deniyormuş.
Filo D’Olio’daki tek güzel şey konsept ve samimiyet değil. Birbirinden özel yemek ve tatlıları yaparken hiç donmuş ürün kullanmıyorlar. Zanna, erken biten ürünler olduğunda zaman zaman misafirlerin sitem ettiğini ama yemeklerin lezzetinin korunması için bunun şart olduğunun altını çiziyor. Antipastilerden pizzalara ve taze makarnalara uzanan menü İtalyan mutfağının en sevilen tatlarını sunuyor. Şefin imza yemeği ise cotoletta alla Milanese. Masanıza geldiğinde steak’in cazibesinden yanındaki domates salatasını fark edemeyebilirsiniz, ancak Danilo’nun deyimiyle ikisi bir arada “efsane”. Bir İtalyan restoranı söz konusuysa makarnalardan bahsetmemek olmaz. Ravioli di ricotta e verdure, sarımsak ve domatesin dansını sevenler için ideal. Parmesan tekerinde soslanan klasik fettuccine Alfredo ise Filo D’Olio’nun en çok tercih edilen lezzetlerinden biri. Daha yoğun bir peynir aroması arayışındaysanız...
Reklâm
Boğaz’ın büyüleyici manzarasına karşı geleneksel ocakbaşı kültürünü modern bir yorumla yaşatan Tere, İstanbul’un gastronomi sahnesine iddialı bir giriş yaptı. Daha önce Topaz restoranın bulunduğu ikonik binada yer alan Tere, hem ismini hem de lezzetlerini sofraların vazgeçilmezi olan tereden alıyor.
The Marmara Taksim’de açılan Okra ve Upperist’i bünyesinde bulunduran Desert Group’un projesi olan restoran, iki usta kardeş Ömer ve Remzi Sayın’ı bir araya getiriyor. Uzun yılların tecrübesini mutfağa taşıyan bu ikili, klasik ocakbaşı tatları ile Tere’ye özel tabakları bir araya getirerek lezzet severlere zengin seçenekler sunuyor. Menüde tarak, küşleme ve Adana kebap gibi ocakbaşı klasiklerinin yanı sıra sıcak ve soğuk başlangıçlarla salatalar da dikkat çekiyor. Ayrıca lahmacun ve çıtır kokoreçli pide, Tere’nin fırından çıkan lezzetleri arasında öne çıkıyor. Tere salatası, her masanın vazgeçilmezi olmaya aday. Vegan seçeneklere önem veren restoranın menüsünde vegan kebap gibi yenilikçi alternatifler de mevcut. Tatlı menüsünde ise pancar tatlısı ve Aydın kabak tatlısı gibi özel lezzetler bulunuyor.
Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık, Emin Onat’ın tasarladığı ve İstanbul’un en güzel panoramik manzaralarından birine sahip olan binanın tarihi mirasına sadık kalarak modern bir dokunuşla yeniden yorumlamış. Yeşil deri sandalyeler ve beyaz örtülü masalar, 10 metrelik bakır ocak, doğal taş detaylar ve kahve-bronz tonlarındaki mozaikler mekanın tasarımında ön planda.
200 kişilik...
İstanbul’un ocakbaşı kültürüne modern bir soluk getiren Karkas Ocakbaşı, Başakşehir’deki Karkas Et & Kebap’ın kardeş restoranı. Rumelihisarı’nda kapılarını açan Karkas Ocakbaşı, geleneksel ocakbaşı lezzetlerini özenli ve modern dokunuşlarla sunarken nefes kesen Boğaz manzarasıyla misafirlerine akıllarında kalacak bir gastronomi deneyimi vadediyor.
Karkas Ocakbaşı, adından da anlaşılacağı üzere et ve kebap çeşitlerinde iddialı. Fıstıklı Karkas sarma, Adana kebap menünün gözdelerinden. Ne yiyeceğinize karar veremediğinizde karışık kebap, imdadınıza yetişiyor. Özenle seçilmiş malzemelerle hazırlanan kebapların en leziz eşlikçileri çeşit çeşit mezeler ve ara sıcaklar. Yeşil elmalı semizotu gibi yenilikçi mezelerin ve Karkas mantar gibi mekana özel ara sıcakların yanında ocakbaşı menülerinin olmazsa olmazı klasik lezzetleri de burada bulabilirsiniz. Girit ezmesinden favaya humustan muammaraya en sevilen Karkas yorumlarını mutlaka deneyin. Ara sıcaklarda ise sıcak atom ve kaşarlı patlıcan dikkat çekiyor. Menüde pide ve salata çeşitleri de var. Finale yaklaşırken dondurmalı irmik helvasına yer bırakmayı unutmayın.
Karkas Ocakbaşı, bildiğiniz ocakbaşı ortamından uzak bir deneyim yaşatıyor. İmza kokteyllerden oluşan zengin kokteyl menüsü, ocakbaşı deneyimini farklı bir noktaya taşıyor. Rahat atmosferiyle dikkat çeken mekanda düzenlenen DJ performansları, ocakbaşı keyfini eğlenceli bir geceye dönüştürüyor.
Manzarası, lezzetleri ve eğlenceli atmosferiyle Rumelihisarı’nda yeni bir...
Reklâm
Take Sushi, Uzak Doğu mutfağının İstanbul’daki temsilcilerinden. İlk olarak Kapadokya’da kapılarını açan Take Sushi, şimdi de Cihangir’in tarihi dokusuyla bütünleşen mekanında lezzet meraklılarıyla buluşuyor.
Uzak Doğu mutfağı sevenlere özel olarak tasarlanan menüsüyle dikkat çeken Take Sushi, Japon mutfağının en orijinal tatlarını dünyaca ünlü Japon şef Hiroki Takemura’nın dokunuşlarıyla sunuyor. Mekanın danışmanlığını da yapan Takemura, sushi tutkunları için 70’ten fazla seçeneğin olduğu geniş bir menü hazırlamış. İmza lezzetlerden soft shell crab roll, ramen shoyu, özellikle denenmesi gerekenlerden. Sushi çeşitlerinin yanı sıra noodle, ana yemek, salata alternatifleri de menüyü zenginleştiriyor.
Tarihi bir binada konumlanan butik otelin üst katında yer alan mekan, özgün lezzetleri ve şık sunumlarıyla Uzak Doğu mutfağı sevenler için ideal bir adres.
Binbirdirek Mahallesi’nde, Sultanahmet Meydanı’nın yakınından kapılarını açan Dudu Fırın, Konya’dan İstanbul’a transfer oldu. İlk şubesini Konya’da açan ve kısa sürede kapısında uzun kuyruklar oluşan Dudu Fırın, başarısını şimdi de Sultanahmet’e taşıyor.
Her gün özenle hazırlanan, taptaze lezzetleriyle misafirlerini ağırlayan Dudu Fırın, kahvaltıdan kahve molasına, tatlıdan günlük atıştırmalıklara kadar geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Kruvasan, kahve ve tatlı kategorilerinde zengin seçenekler sunan Dudu Fırın’ın menüsünde farklı dünya mutfaklarından geleneksel fırın lezzetleri var. Tabii, hepsi Dudu Fırın’ın artizan fırıncılığın veren ekibi tarafından yorumlanmış.
Fransa’dan kruvasan çeşitleri, Belçika çikolatasıyla hazırlanan soslar, kruvasanla ya da baget ekmeklerle hazırlanan sandviçler menünün demirbaşları. Milföy pastadan mevsim meyveli ve taptaze kremalı tartlara, pavlovadan cheesecake çeşitlerine dek uzanan tatlılar, hem göze hem mideye hitap ediyor. Üstelik tatlı menüsünde glütensiz seçenekler de var. Nitelikli kahve çeşitlerini de tüm bunlara ekleyince Dudu Fırın’ın İstanbul’un kahve ve tatlı denince akla gelen adreslerinden biri olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Reklâm
2012’de “İstanbul’da bir İtalyan” sloganıyla yola çıkan Emporio, Akaretler’den sonra Caddebostan’daki şubesinde İtalyan mutfağı tutkunlarını ağırlamaya devam ediyor. Emporio Caddebostan’da klasik İtalyan lezzetlerine özenle hazırlanmış kokteyller eşlik ediyor. Tam bir İtalyan deneyimi için akşama arancini ile başlayabilirsiniz. Risotto topları, Emporio sos, mozzarella, kurutulmuş domates, parmesan ve ceviz içiyle servis edilen bu atıştırmalığı çok seveceksiniz. Arancini’nin ardından parmesan tekerinde fettuccine’ye şans verebilir ya da burrattino ile kendinizi şımartabilirsiniz. Kapanışı ise mascarpone peynirli ve özel kremalı tiramisu ya da mag Italiano ile yapmanızı öneririz. Mutfağında hiçbir donmuş malzemeye yer vermeyen Emporio’nun, Türk damak tadına uygun İtalyan reçetelerini denemek için Caddebostan şubesini en kısa zamanda ziyaret edin. Geç kahvaltı yapmayı sevenler 10.00-14.00 saatlerinde Emporio’da brunch keyfi yapabilir. Emporio’daki gelişmeleri restoranın Instagram hesabından takip edebilirsiniz.
Graffitication Bar, hem lezzetin hem de eğlencenin adresi. Mekanda DJ ve canlı müzik performanslarının yanı sıra birçok özel etkinlik de düzenleniyor. Spesiyal tabaklarla bezeli menüsü ve imza içecekleriyle şehrin en havalı sosyalleşme alanlarından biri olmayı başaran Graffitication Bar hem otelde konaklayan misafirlere hem de dışarıdan gelenlere hizmet veriyor. Mimari ve dekoratif detayların hepsine pop art ve modern çizgiler hakim. Kapalı ve açık alanı bulunan Graffitication Bar’ın iç kısmı 107 kişiyi ağırlayabiliyor; açık alan ise 30 kişilik. Başarılı mikolojistlerin özenle hazırladığı artizan kokteylleriyle mekan şimdiden müdavimlerini yaratmış.
Sheraton Istanbul City Center’ın lobisinden sağa döner dönmez, enerjik renkleri ve tasarımıyla kendini hemen belli eden Graffitication Bar, selfie noktası ve grafiti alanlarıyla günümüz dünyasına kusursuz şekilde uyum sağlıyor. Doğum günü, bekarlığa veda, mezuniyet, yıl dönümü gibi özel organizasyonlar için oluşturulmuş etkinlik alanı Graffitication Bar’ı kalabalık gruplar için de ideal kılıyor.
Gelelim mekanın mutfak detaylarına… Menüde taco, burger, kızarmış tavuk, köfte ve sosis gibi sokak lezzetleri göze çarpıyor. Tavuk kanat, poutine gibi seçenekler de içeceklerin yanında iyi gidiyor. Graffitication Bar’ı iş çıkışı molası ya da akşam yemeğinden sonra eğlenmek için tercih edebilirsiniz.
Reklâm
Ekşi mayalı ekmeklerle hazırlanmış nefis sandviçler bulabileceğiniz Joie Fresh on Bread tipik bir artizan fırın. Menüde içerikleriyle fark yaratan kahvaltı tabakları, fit kalmak isteyenler için tasarlanmış sağlıklı vegan-vejetaryen seçenekler ve ters köşe tatları korkmadan bir araya getiren, sunumlarıyla ve eşlikçileriyle çıtayı yükselten sıcak ve soğuk sandviçler var. Bol seçenek karşısında karar vermekte zorlanırsanız mekanın spesiyallerinden biri olan, 72 saat boyunca taze otlarla marine edilen somon gravlakslı sandviçi deneyebilirsiniz. Mekanın açık mutfağından her gün farklı farklı kişler, tartlar, birbirinden lezzetli kekler, eklerler ve turtalar da çıkıyor. Domatesli, peynirli ve taze kekikli kiş, enginarlı ve karamelize soğanlı kiş, mantarlı mini kiş mevsime göre tezgahtaki yerini alıyor. Çikolatalı kurabiyeler, banana bread, rafine şekersiz granola, pretzel ve Polonya’nın geleneksel kremalı pastası da yine Joie Fresh on Bread müdavimlerinin sıkça tercih ettiği lezzetler arasında. Çay ve kahveyle muhteşem uyum sağlayan tüm bu tatlar günlük olarak hazırlanıyor. Öğle yemeklerinde hem pratik hem de lezzetli bir şeyler yemek isterseniz Joie Fresh on Bread’in özel tariflerle hazırladığı sandviç çeşitlerine göz atabilirsiniz. Rozbifli, tonlu, Ezine peynirli, sebzeli, füme hindili ve dana dilli sandviçler favorimiz.
Hayvansever bir Moda mekanı olan Joie Fresh on Bread lezzetli yemekleri, iyi kahve ve güler yüzlü bir ekiple bir araya getiriyor. İçeride ya da mekanın minik...
Suadiye’deki butik pastane Mona Cake Atelier, Studio Bonduo imzalı tasarımıyla dikkat çekiyor. Mona Cake’in kurucusu Merve Göryakın Çetinkaya’nın yolu Studio Bonduo ile kesişince titizlikle kurgulanmış detaylarıyla dikkat çeken bir pastane çıkmış ortaya. Markanın logosu, renk skalası ve ambalajları için geniş kapsamlı bir kurumsal kimlik çalışması yürütülmüş. Mekanın kartvizitlerinden, pasta sipariş formlarına, kutularından yer seramiklerine kadar her detayı aynı dilde kurgulanmış. Sıcaklığı ve samimiyeti net biçimde yansıtan Mona iştahınızı kabartan bir estetik anlayışa sahip. Alışılmış pastane düzeninin aksine Mona’nın yerleşim planında, ziyaretçilerin göremediği bir üretim alanı yok. Aksine, markanın butik üretim çizgisini ve samimiyetini yansıtan ortak bir üretim ve satış mekanı var.
Butik pastacılık ve kişiye özel pasta üretimi yapan Mona Cake Atelier, her türlü kutlama için pasta siparişi verebileceğiniz bir adres. Hayal ettiğiniz pastayı istediğiniz malzemelerle hazırlayacaklarına emin olabilirsiniz. Özellikle sloganlı pastaları, kutlamalarınıza neşe katmaya aday. Hijyen ve temiz içerik konusunda da son derece dikkatli olduklarını not düşelim.
Discover Time Out original video
Reklâm