İstanbul’un en iyi Uzak Doğu restoranları

Robert De Niro ve Nobu Matsuhisa’nın ortakları olduğu New York restoranı Nobu’nun lezzetlerini deneyimlemek için artık uçağa atlamanıza gerek yok, İstanbul’da bu ayrıcalığı yaşamanız mümkün. Japon ve Peru mutfağını birlikte yorumlayan ünlü şef Matsuhisa’nın imza yemekleri her yerde aynı kaliteyi yakalasın diye, Nobu’nun açılacağı her yeni şehirde uzun bir hazırlık döneminden geçiliyor. Markanın kurumsal şefi Hervé Courtot tarafından İstanbul için hazırlanan menüde hem Nobu klasikleri hem de lokal malzemelerle yorumlanmış tatlar var. İstanbul’daki Nobu’yu diğer şubelerden farklı kılan özellik ise restoranın panoramik manzarası.

Askerocağı Caddesi 6, Süzer Plaza, Elmadağ

Sushi yemek istediğimizde aklımıza gelen ilk mekanlardan biri uzun yıllardır İnari. İlk mekanını 2012 yılında Kuruçeşme’de açarak İstanbul'un gastronomi sahnesine yeni bir soluk getiren İnari’nin artık Vadistanbul’da ve Etiler’de de şubeleri var. Otantik esintili modern dekorasyonunu da beğendiğimiz İnari’de egekai roll ve maguro to kinoko roll seçeneklerini mutlaka deneyin. Yeni tatlar keşfetmekten hoşlananlar için ise duck truffle ideal. Beyaz trüf kreması ve Akdeniz esintili portakal aromasının buluşması, ördeğin lezzetini ikiye katlıyor.

Kuruçeşme Caddesi 1, Kuruçeşme / Nispetiye Caddesi 89, Etiler / Cendere Caddesi, Vadistanbul

Modern Çin mutfağı dendiğinde, tüm dünyada akla ilk gelen adreslerden olan Hakkasan, Türkiye’deki ikinci restoranını Bodrum’dan sonra Boğaz’ın en güzel noktasında yer alan Mandarin Oriental Bosphorus İstanbul’da açtı. Mekanda Hakkasan’ın olağanüstü imza yemeklerinden ve kokteyllerinden oluşan nefis bir menü sizi bekliyor. Yeme içme dünyasında sınırları zorlayan Hakkasan, en modern Kanton mutfağı menülerini oluşturma konusunda uzman. Eski tariflerden alınan ilhamla yenilikçi tabaklar yaratan Hakkasan şefleri, sunumlarında da tüm maharetlerini sergiliyor. Çıtır ördek, kıtır salata yaprakları, arpacık soğanı, taze pomelo ve çam fıstığıyla hazırlanan salata menüdeki favorilerimizden biri.

Muallim Naci Caddesi 62, Kuruçeşme

Bebek Otel by The Stay’deki Sankai by Nagaya, Japon mutfağı tutkunlarının keşfetmesi gereken bir mekan. Sadece 24 kişi ağırlayabilen Sankai by Nagaya, sanat eseri niteliğindeki tabaklarıyla adından söz ettiriyor. Yalnızca mevsimsel ürünleri mutfağında kullanan Şef Nagaya, yüksek standartlardaki malzemelerin orijinal tadının ön planda kalmasının önemini her daim vurguluyor. Şefin bu anlayışı, Sankai’de önüne gelen her tabakta elbette kendini belli ediyor. Edomae tarzı sushi’lerde uzman olan şef Shibata her sabah o gün kullanacağı balıkları bizzat seçiyor. Edomae tarzı sushi ve Kaiseki mutfağını omakase tadım menüleriyle keşfetmek için Sankai’de yerinizi ayırtın.

Cevdet Paşa Caddesi 34, Bebek

Peru’ya göç eden Japonların balıkları kendi teknikleriyle işlemesi sonucu ortaya çıkan Nikkei mutfağının şahane bir örneği İstanbul’da sizi bekliyor. İoki Nau’nun menüsü, Türk damak tadına uygun şekilde yerel malzemelerle oluşturulmuş. Adını sakura çiçeğinden alan sakura roll, ton balığından yapılan ceviche tuna nikkei menünün yıldız oyuncuları. Mekan, II. Dünya Savaşı’nın ardından Japonya’da ortaya çıkan ‘listening bar’ konseptiyle de dikkat çekiyor.

Köybaşı Caddesi 146, Yeniköy

İsokyo sayesinde İstanbullular Pan Asya mutfağına son derece hakim. Zorlu Center’daki Raffles Oteli’nde bulunan İsokyo’da Çin, Japonya, Tayland, Vietnam, Kore gibi Uzak Doğu ülkelerine has geleneksel lezzetler, Batı’nın pişirme teknikleri kullanılarak yeniden yorumlanıyor. Böylece ortaya çağımızın global sentez anlayışına adapte olmuş bir füzyon mutfağı çıkıyor. Her yemeğin, ait olduğu mutfağa uygun bir sunumla servis edilmesi de takdire şayan.

Raffles İstanbul, 1. kat, Beşiktaş

Şubeleriyle Londra’dan Hong Kong’a uzanan Zuma, İstanbul’da İstinye Park çatısı altında misafirlerini ağırlıyor. Burada Japon mutfağının en iyi örneklerini tadabilirsiniz. Japon kültürünü özenle yansıtan minimal iç tasarımın da etkisiyle mekana adımınızı attığınız andan itibaren kusursuz bir yemek yiyeceğinizi anlıyorsunuz. İzakaya tarzını benimseyen restoranın menüsü otantik ancak tam anlamıyla geleneksel değil. Sushi’ler arasından dilediğinizi seçebilir ya da robata ızgarasında pişen yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Zuma’nın menüsünde çok değişiklik olmasa da sezonluk olarak menüye birkaç yeni lezzet eklenebiliyor.

İstinye Park, Sarıyer

İstanbul’da Tayland yemekleri yemek için en iyi adres kesinlikle Çok Çok Thai. Dekorasyonunda da Tayland kültürünü incelikle yansıtan mekan, iki kez Michelin rehberine girerek de başarısını tescilledi. 2006 yılından beri klasik Tayland lezzetlerini İstanbullularla buluşturan mekana gittiğinizde çıtır sebzeli tatlı-ekşi börekleri mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.

Meşrutiyet Caddesi 51/A, Asmalı Mescit

Dünyanın dört bir yanında şubeleri olan Roka’nın İstanbul şubesi, şehrin kalburüstü Uzak Doğu restoranlarından biri. Robata adlı Japon ızgarası, restoranın merkezinde yer alıyor. Bu ızgara, İngiltere’den İspanya’ya kadar tüm dünyadaki Roka restoranlarının olmazsa olmazı. Menünün dikkat çeken lezzetleri ise susamlı misoyla sunulan kızarmış patlıcan salatası ve wasabi ponzu soslu antrikot. Roka’nın İstanbul şubesi, nefis Boğaz manzarası ve yıl boyunca açık olan geniş terasıyla da otantik ama çağdaş bir Japon menüsü denemek isteyenlerin gözdesi.

Galataport, Meclis-i Mebusan Sokak O2 Blok, 14/2E, Karaköy

“İstanbul’da en iyi sushi nereden yenir?” sorusunun cevabını arıyorsanız, listenize eklemeniz gereken yerlerden biri Sushi Mori & Whisky Bar. Şehrin yeme-içme geleneğine hakim olanlar Bebek’teki Mori Sushi efsanesini bilir. Sushi Mori için de İstanbul gastronomi sahnesinin bu önemli mekanının yeniden hayat bulmuş hali desek yeridir. Tabii, tanıdıklığın getirdiği güveni ve rahatlığı yepyeni dokunuşlarla zenginleştirmiş bir yer burası. Mekanda müziğin, eğlencenin, sosyalleşmenin, Uzak Doğu lezzetlerinin ve imza kokteyllerin dengeli bir kombinasyonunun sunulduğunu söylemek mümkün.

Dilhayat Sokak 17, Etiler