[title]
Her şey ne kadar değişirse değişsin, Woody Allen aynı kalıyor. Allen’ın dünya görüşünün kendine özgü oluşu ve hiçbir şeyin senede bir film çekme alışkanlığına ket vurmaması insanı rahatlatıyor kuşkusuz. ‘Magic in the Moonlight / Sihirli Ay Işığı’ kendisinin ‘Blue Jasmine / Mavi Yasemin’ ile eleştirmenlerden olumlu eleştiriler almasının, gişede büyük bir başarı yakalamasının ve evlatlık kızı Dylan Farrow’un cinsel taciz suçlamalarını reddedişinin ardından izleme şansı bulduğumuz ilk Woody Allen filmi. 1920’lerin Fransa ve Almanyası’nda geçen ve gamsız, romantik bir öykü anlatan ‘Sihirli Ay Işığı’, Allen’ın lehine ve aleyhine konuşanların düşüncelerini değiştirmeyecek kuşkusuz ama tüm bunları bir kenara bırakırsak film, Allen’ın büyüleyici bir şekilde tasarlanmış ve oynanmış işlerinden biri.
Kahramanımız Stanley (Colin Firth) popüler bir sihirbazdır ve bir meslektaşı vesilesiyle yolu Côte d’Azur’a düşmüştür. Görevi psişik güçleri olduğunu iddia eden ve yaşlı, zengin bir dul adamın parasını yiyen Sophie’nin (Emma Stone) maskesini düşürmektir. Ne kadar çabalarsa çabalasın Sophie’nin üçkâğıtlarını çözemez ve her ‘mucize’sinde ona daha da aşık olur.
Bu basit önermeyi Allen adeta bir illüzyonistin ustalığıyla karmaşık bir hale getiriyor. Eğer sihir dediğimiz şeyin özünde, akıl almaz şeyler olana dek insanın dikkatinin dağıtılması yatıyorsa; filmdeki güneşli Fransa manzaraları -görüntü yönetmeni Darius Khondji harika bir iş çıkarmış- ve yetenekli, çekici, Caz Çağı’nın şıklığını yansıtan oyuncu kadrosu bu işi hakkını vererek yerine getiriyor. Odağında Firth ve Stone olsa da başarılı yan roller de var: Sophie ile evlenmeye niyetli, ukulele çalan Hamish Linklater ve Stanley’nin akrabası rolündeki, görmüş geçirmiş yorumlarıyla Eileen Atkins.
Bu saydıklarımız Allen’ın zekice örülmüş senaryosundan bir şey eksiltmiyor, aksine Hollywood’un en parlak döneminde yazılmış filmleri andıran ‘Sihirli Ay Işığı’, beklemediğiniz anlarda derinleşen muzip bir film. İzleyende uzun süreli, büyüleyici bir etki bırakacağına ne şüphe…
Woody Allen'ın bugüne kadarki en iyi ve en kötü filmleri.