[title]
Filmin en büyük kozlarından biri ‘The Grand Budapest Hotel’deki muazzam performansını aratmayan oyunculuğuyla Ralph Fiennes. 1969 tarihli Fransız filmi ‘La Piscine’in yeniden çevrimi olan ‘A Bigger Splash’in odağında şöhret ve başarıyı tatmış karakterler var. Adeta bir fanusta yaşıyorlar hepsi; öyle ki şanslarını zorladıkları takdirde bir cinayetten bile paçalarını kurtarabileceklerini sanıyorlar. ‘I am Love’dan sonra yeniden yönetmen Guadagnino ile birlikte çalışan Tilda Swinton, geçirdiği boğaz ameliyatının ardından iyileşmeye çalışan Marianne’i ete kemiğe büründürüyor. Stadyumlarda konserler veren, Bowie’yi andıran bir rock yıldızı Marianne. Ameliyat sonrasında sesini zorlaması yasak, derdini ancak fısıldayarak anlatabiliyor. Bir İtalyan adasındaki villada kendinden yaşça küçük sevgilisi Paul (Matthias Schoenaerts) ile yaz tatilindeler. Hafiften depresif, hislerini pek belli etmeyen bir adam Paul. Derken Marianne’in eski sevgilisi Harry (Ralph Fiennes), yanında 22 yaşındaki kızı Penelope (Dakota Johnson) ile çıkageliyor. İşin ilginç yanı Penelope’nin varlığından o ana dek hiç kimse haberdar değil… Müzik sektörünün eski tüfeklerinden Harry filme dahil olduğu andan itibaren ondan gözlerinizi alamıyorsunuz. Öylesine hayat dolu ve enerjik ki, anlattığı hikâyelerle ve kendine güveniyle herkesi etrafına topluyor. Filmin en akılda kalıcı sahnelerinden birinde Harry’yi, villanın oturma odasında The Rolling Stones’un ‘Emotional Rescue’ parçası eşliğinde dans ederken görüyoruz. Ve beklenen oluyor: Eski defterler açılıyor, yepyeni mevzular ortaya çıkıyor ve biz de güzel yemekler, iyi müzikler eşliğinde karakterler arasındaki cinsel gerilimin doruğa tırmanışına tanıklık ediyoruz. Ve kaçınılmaz son: Gerilim yerini bir fırtınaya bırakıyor. Guadagnino, müzik seçimleri ve görsel dokunuşlarıyla seyirciyi şöhret ve zevk sahibi insanların albenili dünyasına dahil etmeyi başarıyor. Ancak ‘A Bigger Splash’ inişli çıkışlı bir film, finale doğru karanlık taraf ağırlığını artırıyor; buna ne kadar gerek vardı orası tartışılır. Adaya yasadışı yollarla gelen mültecilerden kör göze parmak bir şekilde bahsedilmesi ise izleyiciyi ne yazık ki filmden koparıyor. Her şey bir yana hayli eğlenceli bir film ‘A Bigger Splash’, ama tekinsiz bir yönü de yok değil.