Pasolini

Sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden Pier Paolo Pasolini, 1975 yılının Kasım ayında bir plajda kendi arabasıyla ezilerek öldürülmüştü. Bunun üzerine katilin kim olabileceğine dair çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Kimileri, eşcinsel olduğunu saklamayan Pasolini’yi o zamanki erkek arkadaşının öldürmüş olabileceğini iddia etti, kimileri ise Katolik kilisesine ve faşistlere karşı oldukça sert söylemlerde bulunan filmlere imza atan yönetmenin derin güçler tarafından öldürülmüş olabileceğini söyledi.Her filmiyle tartışma yaratan yönetmen Abel Ferrara, Venedik Film Festivali’nde yarışan son filmi ‘Pasolini’de işte bu karanlık olaya ışık tutmaya çalışıyor. Yönetmenin son 24 saatini anlatan yapımı, Ferrara’nın olayın nasıl gerçekleşmiş olabileceğine dair yaptığı bir yorum olarak görmek mümkün. Fakat Ferrara sansasyonel bir anlatının peşinde olmadığını da gösteriyor. Anlatıyı rasyonel bir yapı içerisinde, neden-sonuç ilişkileriyle örmüyor. Kesin ve net argümanlar geliştirmektense daha gri alanlarda dolanmayı tercih ediyor. Bu yüzden ‘Pasolini’ye izlenimci bir yarı biyografik anlatı demek de mümkün.