[title]
Yer yer bir gizemin hikayesi, yer yer ise görsel bir deney olan ‘Loving Vincent’, ressam Vincent van Gogh’a bir saygı duruşu. Yağlı boya ile resmedilmiş ilk film olan yapım, ressamın ‘Yıldızlı Gece’ ve ‘Ayçiçekleri’ gibi yapıtlarından esinlenmiş. İlk olarak oyuncularla filme çekilen, daha sonra kare kare resmedilen ‘Loving Vincent’, akla görselliğiyle ‘Waking Life / Hayata Uyanmak’ (2001) ve ‘A Scanner Darkly / Karanlığı Taramak’ (2006) gibi yapımları getiriyor.
Douglas Booth, Van Gogh’un kendini vurarak öldürüşünün ardından, ressamın kardeşine mektup götüren Armand Roulin’i canlandırıyor. Ressamın ölümün ardındaki hakikat, Roulin’in bir dedektif gibi davranmaya başlamasının ardından daha da gizemli bir hal alıyor. Bir noktadan sonra sorgulama prosedürleri sıkıcılaşarak hayal kırıklığı yaratıyor, ancak hancının kızı Eleanor Tomlinson hikayeyi biraz olsun canlandırmayı başarıyor. Chris O’Dowd, Helen McCrory, Aidan Turner ve Saoirse Ronan gibi oyuncuların varlığına rağmen filmin daha ziyade teknik başarısıyla öne çıktığını söylemek mümkün. Çizimlerin etkileyiciliği yer yer sizi anlatıdan uzaklaştırabilir ancak ‘Loving Vincent’ görsel olarak gerçekten ilham verici bir yapım.