[title]
Pedro Almodóvar, uçakta geçen komedi filmi ‘Los amantes pasajeros / Aklımı Oynatacağım’ın (2013) ardından ‘Julieta’ ile eski günlerine geri dönüyor. 30 yılı aşkın bir süreye yayılan hikâyede, iki farklı oyuncunun (Emma Suárez ve Adriana Ugarte) canlandırdığı Julieta, ‘Hable con ella / Konuş Onunla’ (2002) ve ‘Volver / Dönüş’tekinden (2006) çok da farklı olmayan bir trajediyle karşı karşıya kalıyor.
Filmekimi’nde gösterildikten sonra vizyona giren ‘Julieta’, yönetmenin önceki işlerine kıyasla daha ağırbaşlı ve daha az gösterişli bir film. Alice Munro’nun üç kısa hikâyesinden uyarlanan film, flashback’ler üzerine kurulu bir anlatıma sahip. Suárez ve Ugarte sadece aynı kadının farklı yaşlardaki hallerini oynamıyor, kadının kaderinin değiştiği bir sahnede, iki oyuncu iki farklı karakter olarak da karşımıza çıkıyor. Önce, Madrid’de yaşayan orta yaşlı Julieta ile karşılaşıyoruz. Şans eseri kızının çocukluk arkadaşıyla karşılaşmasının ardından Julieta, anılarını yazmaya başlıyor. Bu hatıralar da filmin öyküsünü oluşturuyor.
Almodóvar, sırları nasıl açık edeceğini bilen usta bir yönetmen. Julieta’nın kızının, annesinin saçını havluyla kuruladığı sahnede gördüğümüz gibi, iki kadın oyuncu arasındaki geçiş, anne kız arasındaki karmaşık sevgiyi anlatan çarpıcı bir metafora dönüşüyor.