[title]
Kült komedi filmi ‘Pineapple Express’le (2008) hayatımıza giren David Gordon Green, Amerikan bağımsız sinemasının yeni gözdelerinden biri haline geldi. 2013’te çektiği ‘Prince Avalanche’ın ona Berlinale’de En İyi Yönetmen ödülünü kazandırmasının da bunda azımsanmayacak bir etkisi var. Arada Nicolas Cage’li ‘Joe’yla (2013) da adından söz ettiren Green, yeni filmi ‘Manglehorn’da yine en iyi bildiği işi yapıyor: Ufak duyarlılıklar peşinde koşan, üslup açısından deneysel sulara açılmaya yeltenmeyen mütevazı bir Amerikan bağımsızı.
Karısı Clara’yı kaybettikten sonra hayata küsen Manglehorn rolünde Al Pacino son yıllardaki en iyi performanslarından birini sergiliyor. Film, her şeyini adadığı insanı yitirdikten sonra yıllarca kendi köşesine çekilen, hiç beklenmedik bir anda yaşamına giren bir kadınla yeniden hayata tutunan bir adamın öyküsü. Aşağı yukarı tahmin edilebilecek, sıradan bir öykü, ama işin sırrı David Gordon Green’in yakaladığı ayrıntılarda ve Al Pacino, Holly Hunter gibi usta oyuncuların yakaladığı inceliklerde. Amerikan sinemasının uyumsuz çocuğu Harmony Korine’in de yan rollerden birinde yer aldığı ‘Manglehorn’, geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışma onuruna erişmiş ama eli boş dönmüştü.