[title]
Siz onu belki İstanbul Film Festivali’nden ödüllü ‘Innocence’ (2004) ile tanıyorsunuz belki de Gaspar Noé’nin eşi olarak biliyorsunuz. ‘Évolution’ı izledikten sonra ise Lucile Hadzihalilovic adını kolay kolay hafızalarınızdan çıkaramayacaksınız.
‘Évolution’ Fransa kıyılarındaki küçük bir adada geçen sarsıcı bir film. Söz konusu adadaki tüm evlerde çocuklarını tek başına yetiştiren kadınlar yaşamaktadır. Çocuklar gündüzleri mercan kayalıklarında yüzerek vakit geçirir, akşamlarıysa anneleri onları garip bir yemekle besler ve ‘ilaç’ adını verdikleri bir sıvıyı içmeleri için zorlar. Bir gün Nicolas (Max Brebant) adındaki meraklı bir çocuk ilaca direnir ve annesiyle (Julie- Marie Parmentier) yaşadığı evden sıvışır. Bu noktadan sonra olaylar garipleşmeye başlar.
‘Évolution’ karanlık ve gizemli bir dünya resmederken Nicolas’ın yolculuğu sırasında hissettiği ilkel korkuyu ve merak hissini izleyici de bir an olsun kaybetmiyor. Hikâye bir yandan tutarlı bir olay örgüsüyle ilerleyedursun, filmin ortaya koyduğu can alıcı soruların yanıtlarını aramak ise seyirciye düşüyor. Film boyunca Cronenberg’i hatırlatan bir dehşet duygusuyla ve kafanızdaki soru işaretleriyle baş başasınız.