[title]
‘Bridge of Spies’ oldukça etkileyici bir sahneyle açılıyor. Brooklyn’deki dairesinde yaşayan bir ressam yağlı boya tablosunu bitirdikten sonra parka gidiyor ve bir bankın altından küçük bir dosyayı alırken polisler tarafından yakalanıyor. Ressamın adı Rudolf Abel, gerçek hayatta da casuslukla suçlanan bir Sovyet ajanı. Fakat filmin merkezinde dürüst ve girişken bir avukat olan James Donovan var. Donovan, ailesinin hayatını da büyük bir riske atarak Abel’i savunmaya karar veriyor. ‘Bridge of Spies’, bir Amerikan casus uçağının füzeyle vurulduğu sahnede bir Spielberg filmi olduğunu hatırlatıyor. Uçağın pilotu Francis Gary Powers, Ruslar tarafından tutsak alınıyor. Donovan ise Amerikalı pilotu ülkesine geri getirmek için Abel ile Francis’i takas edeceği tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. Özellikle Hanks’in canlandırdığı Donovan karakterinin çiziliş biçimi filme büyük bir dinamizm katıyor. Doğu Avrupalı haydutlarla pazarlık yapılan sahnelerde ise senaryoda tuzu olan Coen Kardeşlerin etkisini hissetmek mümkün. ‘Bridge of Spies’, adından da anlaşılacağı üzere bir casuslar köprüsünde sona eriyor. Filmin didaktik taraflarını bir kenara bırakırsak, Spielberg’ün ‘Catch Me If You Can’den bu yana çektiği en oyunbaz macera filmiyle karşı karşıyayız. Joshua Rothkopf