[title]
2017’nin en iyi filmleri arasında gösterilen ve kendine şimdiden büyük bir hayran kitlesi edinen ‘Call Me by Your Name’, nihayet Türkiye’de de vizyona giriyor. Hem bir yaz aşkı, hem de bir büyüme hikayesi anlatan film önümüzdeki ödül sezonunda da adından sıkça söz ettirecek gibi duruyor. LGBTI+ hikayelerinin git gide daha fazla görünürlük kazandığı günümüzde, ‘Moonlight / Ay Işığı’ (2016), ‘120 battements par minute / Kalp Atışı Dakikada 120’ (2017) gibi başarılı filmlerin ardından karşımıza çıkan en heyecan verici yapımın ‘Call Me by Your Name’ olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
80’li yıllarda İtalya’da geçen hikaye 17 yaşındaki Elio’nun, kendinden yaşça büyük Oliver’a aşık oluşuna ve ikilinin arasında gelişen romantik ilişkiye odaklanıyor. Karakterlerinin duygularını ustaca bir yönetmenlikle görselleştiren yönetmen, fazlaca romantikleştirilebilecek bir aşk hikayesini; beden, cinsellik ve küçük tensel detayların yardımıyla hem erotik hem de estetik bir şekilde resmediyor. Oyunculukları, yönetmenliği, senaryosu ve müzikleri ile kaçırılmaması gereken bir başyapıt.