[title]
Teknolojinin nimetlerini kullanan gözetim mekanizmaları yaşamımızın her yanını sardığından, sistem karşıtlığının en güçlü kollarından birini de hacker’lar oluşturuyor artık. Siber aktivizm, genç kitleleri kısa sürede mobilize edebilme potansiyeliyle, sistem karşıtlığının ana damarlarından biri haline dönüşüyor. Bunun popüler kültürümüze yansımaları da elbette gecikmiyor. Son dönemlerin favori Amerikan dizilerinden ‘Mr. Robot’un ulaştığı geniş kitleler bize siber devrim fikrinin gücü hakkında pek çok şey söylüyor. Alman yapımı ‘Who am I’, siber âlemde bir dâhi olmasına karşın, gündelik hayatında katıksız bir ‘kaybeden’ olan Benjamin’in gözü kara bir hacker grubuyla tanışıp pek çok büyük şirketin sistemine sızmasını anlatıyor. ‘Mr. Robot’un aksine, buradaki vurgu, uluslararası şirketlerin oynadığı kirli oyunlarda değil, tüm dünyada aranan azılı bir hacker’a dönüşen Benjamin’in buna ayak uydurma sürecinde. Bir hacker filmi olduğu oranda bir büyüme öyküsü ‘Who am I’; gençlik filmi formüllerinin pek çoğunu tekrar etmesine pek takılmamak gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda İstanbul Film Festivali’nde kalbimizi çalan ‘Oh Boy / Eyvah’ta (2012) tanışıp çok sevdiğimiz, geleceği parlak oyuncu Tom Schilling de başrolde olunca, bu davetkâr hacker filmine şans vermemek için bir bahanemiz kalmıyor.