[title]
Cannes 2008’de prömiyer yapan romantik komedi Vicky, Cristina, Barcelona ile Allen maalesef beklediğimiz bomba dönüşü yapmadı, hatta yurtdışında kimi eleştirmenler de ‘hafif bir yaz filmi’ sıfatını uygun gördüler muazzam bir kasta sahip bu filme. Ama ‘Cassandra’s Dream’ ve ‘Scoop’taki düş kırıklığının benzerini bu kez yaşamayacağımız muhakkak, çünkü eski filmlerinin tadına yakın duruyor Vicky, Cristina, Barcelona. Zaten Allen’ın son 12 yılda yaptığı en iyi filmin ‘Vicky, Cristina, Barcelona’ olduğunu söyleyenler de mevcut.
‘İlişkiler üzerine bir film yaptım, komedi filmi değil’ diye buyurmuş Allen usta. Filmekimi’nde oynayan filmin biletlerine bir hücum söz konusuydu geçen ay. Öyle ki İKSV, Emek’teki gösterimlerin bitimine bir de geceyarısı seansı ekleyerek Allen manyaklarının üzüntüsüne derman oldu. İngiltere’de üç film yapmasının akabinde İspanya’da çektiği ‘Vicky, Cristina, Barcelona’, Allen’ın Amerika sınırları dışında kotardığı dördüncü filmi oldu.
Allen’ın yeni fetiş oyuncusu diyebileceğimiz Scarlett Johansson’un canlandırdığı Cristina ve Rebecca Hall ile vücut bulan Vicky karakterleri, tatile gittikleri Barselona’da aynı adama (Javier Bardem) abayı yakarlar. Hâlâ eski eşine aşık olan bu ressam rolünde Bardem tıpkı ‘No Country For Old Men’deki gibi harikalar yaratıyor. Bardem’in tırlak eski karısı rolündeki Cruz’un ise Oscar’lık oynadığı yorumları yapılıyor. Cruz, Almodovar’ın Volver’indeki rolüyle geçen yıl heykelciğe aday olmuştu hatırlarsınız. Aday olursa şeytanın bacağını bu kez kırar belki. İspanya’dan muazzam kareler, Allen klasiği zeka ürünü esprilerle dolup taşan diyaloglar, başarılı oyunculuk ve de mesafeli bir tonlamayla filmin anlatıcılığını üslenen bir dış ses; bu filmden beklentileriniz aranızda olsun.