Atlıkarınca

Erdem, Sevil ve çocukları Edip ile Sevgi’nin küçük bir kasabada süren yaşamları, Sevil’in annesinin felç geçirmesi sonucu İstanbul’a taşınmalarıyla değişmeye başlıyor. Aradan geçen 10 yıl içinde Edip yatılı okula gitmiş ve evden uzaklaşmış, Erdem ise yazar olma hayalinin peşine düşmüştür. Başarılı bir iş kadını olan Sevil, Sevgi’nin ani bir şekilde değişen tavırlarını, içine kapanmasını ve mutsuzluğunu fark edince bazı olayları sorguluyor ve kapalı kapılar ardındaki karanlık sırrı keşfediyor. Erdem bir trafik kazasında yaşamını kaybediyor ve ölümü ailede yeni sırların ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu küçük ailenin her üyesi, hayatları boyunca tek başlarına taşımak zorunda kalacakları gerçeklerle baş başa kalıyor.

Yönetmen İlksen Başarır bu filmin senaryosunu ‘Başka Dilde Aşk’ filminde olduğu gibi Mert Fırat ile beraber kaleme almış. Mert Fırat her iki filmin de oyuncu kadrosundaydı. Ayrıca İlksen Başarır’ın ikinci filmi bu ve Türkiye’nin orta sınıfı hakkında örtbas edilebilen hikâyeleri anlatmaktan korkmayan cesur ve yeni bir ses olarak konumunu taçlandırıyor. Filmin 2010’da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü & Behlül Dal Jüri Özel Ödülü aldığını hatırlatalım.