[title]
Fransız yönetmen Nicole Garcia’nın imzasını taşıyan ‘Mal de pierres’, oldukça sönük bir şekilde başlamasına rağmen zamanla ilgi çekici, hatta sıra dışı bir hale bürünüyor. Film, 1950’li yıllarda Provençal köyünde yaşayan ergenlik çağındaki Gabrielle’in, âşık olduğu öğretmeni tarafından reddedildiği bir sahneyle başlıyor. Romantik edebiyattan etkilenen Gabrielle için aşksız bir hayatın anlamı yok. Gabrielle’in sızlanmalarından bıkan annesi, kızını lavanta tarlasında çalışan Katalan işçi José ile tanıştırıyor ve ikisi arasında ‘aşksız’ bir ilişki başlıyor. Gabrielle hastalığı nedeniyle altı aylığına Alplerde bir sanatoryuma yollandığında ise işler değişiyor ve orada savaş gazisi André ile tanışıyor.
Cotillard’ın canlandırdığı Gabrielle tamamen sempatik bir karakter değil. Arzularını o kadar büyük bir tutkuyla tatmin etmek istiyor ki inatçılığı inandırıcılığını kaybetmesine yol açıyor. ‘Mal de pierres’ bir kişiye duyulan aşktansa aşkın kendisine duyulan aşka dair bir film. Gabrielle bu nedenle yıkıma doğru sürükleniyor. Garcia, karakterinin hayallerine ve tutkularına saygı gösteriyor fakat onu romantize etmiyor. Sonuçta, zayıf bir şekilde başlayan film şaşırtıcı ve etkileyici bir noktada sona eriyor.