[title]
Hollywood’u yeni fikirler bulma konusunda sık sık eleştirsek de, zaman zaman bizleri mahcup eden senaryoların ortaya çıktığını kabul etmeliyiz. Yakın bir gelecekte, 2022 yılında geçen ‘The Purge’ oldukça ilginç bir çıkış fikrine sahip. Artık iyiden iyiye alıştığımız zifiri karanlık ve doğal felaketin eşiğindeki yakın gelecek tasvirlerinin aksine, ‘The Purge’de ABD’de işsizlik oranının yüzde birlere indiği, suç oranınınsa tarihin en düşük düzeyinde seyrettiği bir ortamla açılıyor film. Ama buna aldanıp da bir ütopyayla karşı karşıya olduğumuzu düşünmeyin. Suçun azalması ve görünürdeki refah artışının ardında “arınma gecesi” adı verilen bir buluş yatıyor. Her yıl tek bir geceliğine, bütün kolluk kuvvetleri ve acil yardım üniteleri işlerini bırakıyor. Sokaklar tam anlamıyla kaosa açılıyor. İsteyen herkes istediği suçu işleyebiliyor. Tek bir geceliğine her şey serbest! Arınma gecesinde bazıları maskelerini takıp gece ava çıkarken, bazıları da ayrıcalıklı sitelerinde, güvenlikle evlerinin içinde geceyi güvenle atlatma planları kuruyor. ‘Paranormal Activity’ serisinin yapımcılarının yarattığı ‘The Purge’de buraya kadar her şey ilginç; ancak bundan sonrasında olaylar tek bir evin içinde kalan bir aile ve onları her türlü dehşet verici yöntemle katletmeye çalışan bir grup insanın hikâyesine evriliyor ve filmin savrulabileceği birçok ilginç nokta da arada kaynıyor. Arınma gecesine tamamen kayıtsız, evinin güvenlik duvarlarını kapatıp geceyi atlatmaya bakan ev güvenlik sistemleri uzmanı James Sandin’in (Ethan Hawke), hiç hesaplayamadığı bir şey oluyor. Küçük kızı arınma gecesinde bahçelerine sığınan bir mülteciyi içeri alıyor ve sonra da tüm ailenin güvenliği tehlikeye giriyor. Çıkış fikrine uygun politik alt metinleri olmayan ‘The Purge’ sıradan bir korku filmine dönüşüyor, ama yine de farklı senaryosu için denemeye değer.
Uzun lafın kısası: Özgün fikirli, bilimkurguya da göz kırpan bir korku filmi. Keşke alt metinleri daha sağlam olsaymış.