Meşher’in ilk sergisinin ilhamı mit, efsane ve masallar
Arter yeni üssü olan Dolapdere'ye taşınınca Beyoğlu’nda yer alan tarihi binası disiplinler arası bir güncel sanat mekanı olan Meşher’e dönüştü. Meşher, Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olarak bugün (17 Eylül) ‘Beyond The Vessel’ sergisinin basın toplantısı ile kapılarını açtı. Osmanlı Türkçesi’nde sergi mekanı anlamına gelen Meşher, Orta Çağ’dan günümüze uzanan geniş zaman dilimi içinde, seramikten avangart resme, fotoğrafçılık tarihinden tasarıma, çok çeşitli konulara odaklanan kapsamlı programlaması ve disiplinlerarası yaklaşımıyla Türkiye’nin önde gelen sanat kurumları arasında yer almayı hedefliyor.
“Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa’dan Çağdaş Seramik” başlıklı ilk sergisi ise, geçmişten günümüze anlatılagelen hikaye ve söylencelerden ilham alan seramik eserler ile adeta kil ve seramiğin insanlık tarihindeki izini sürüyor.
Catherine Milner ve Károly Aliotti’nin küratörlüğünde hazırlanan sergide Sam Bakewell, Bertozzi & Casoni, Vivian van Blerk, Christie Brown, Phoebe Cummings, Bouke de Vries, Malene Hartmann Rasmussen, Klara Kristalova, Elsa Sahal, Kim Simonsson, Carolein Smit, Jørgen Haugen Sørensen, Hugo Wilson’ın eserleri yer alıyor. Neredeyse yarısından fazlası ilk kez gün yüzüne çıkan ve mekanın üç katına yayılan eserlerin ortak anlatımı ise mitlerin her sanatçıya göre ayrı bir tarifinin yer alması. Ana malzeme seramiğin değişime uğrayan formu ise izleyicisine çok farklı bir deneyim imkanı da sunuyor.
Meşher’in ilk sergisi 22 Aralık 2019’a kadar ücr