Tiyatro sezonunun iz bırakan oyunlarını hatırlayalım

Farklı kuşaklardan üç kadının hikâyesini anlatan, neredeyse bütün tiyatro ödüllerinden gururla dönen ‘Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’ ile Murat Mahmutyazıcıoğlu geçtiğimiz sezonun en çok konuşulan yazarlarından biri oldu. Bir erkek olarak kadınların iç seslerini anlatan Mahmutyazıcıoğlu’nun samimi hikâyesi, onu bir adım öteye taşıdı şüphesiz.

Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın bir önceki sezon sonunda seyirci ile buluşan ‘Gülünç Karanlık’ı ise etkisini bu sezonda da sürdürdü. Nurkan Erpulat Türkiye seyircisinin alışkanlıklarını kıran rejisini etkili oyunculuklarla destekledi. Ekip, Bakırköy Belediyesi ile yaşadıkları sorunlara rağmen yükselişlerini bu sezonda da sürdürmeyi başardı.

Müzikallerin çiçeği burnunda ekibi Kazan Dairesi, trans bir glam rock şarkıcısının hikâyesini anlatan Broadway müzikali ‘Hedwig ve Angry Inch’ ile çıktı karşımıza. Eseri hem Türkçeleştiren hem de başrolde sahneye çıkan Yılmaz Sütçü’nün performansı ve kendini ispatlamış metni ile sezonun en cesur işlerinden biri olarak kayıtlara geçti ‘Hedwig ve Angry Inch’.

Her işini heyecanla beklediğimiz, kendi uyarlamalarını sahneye koyan, Türkiye tiyatrosunun en araştırmacı ekibi Boğaziçi Gösteri Sanatları Tiyatro Topluluğu, nam-ı değer Tiyatro Boğaziçi de çıtayı düşürmedi bu sezon. ‘Zabel’ beş kadından oluşan kadrosuyla, Ermeni yazar Zabel Yesayan’ın, Üsküdar’dan Sovyetlerdeki hapishane hücresine uzanan hayat hikâyesini anlattı. Boğazımızda kocaman bir yumru ile izlediğimiz oyunda kahkahalarımıza da dur diyemedik…

Tam sezon bitiyor derken Kumbaracı50, son yılların en iyi kalemlerinden Halil Babür’ün yeni oyunu ‘He-Go’ ile çıkageldi. Ayşegül Uraz, Alican Yücesoy ve Halil Babür’den oluşan oyuncu kadrosuyla geçtiğimiz ay seyirci karşısına çıkan oyun, bizlere tam bir sezon sonu hediyesi oldu. Yüzbinlerce hayranı olan süper kahraman He-Go’yu canlandıran Çetin ile sokağın bağrından kopup gelmiş Ersin’in zamansız bir araya gelişi, hem sınırsız kahkahayı hem de sağlam bir eleştiriyi barındıran çok içten bir iş. Yeni sezonun da en çok ses getirecek işlerinden biri olacağını söylemek mümkün.

Yeni sezonun gizemini bozmadan yolunu gözlediğimiz birkaç işin de altını çizelim. Tiyatrotem, aslen bir çocuk oyunu olsa da izleyen tüm büyüklerin de damağında ayrı bir tat bırakan ‘Dünyanın Yemeği’nin yetişkin versiyonu üzerine çalışıyor. Aldığımız duyumlara göre Mahir Günşıray da uzun bir aranın ardından Merve Engin ile iki kişilik bir oyun için sahnelere dönecek. Haberi kulaktan kulağa yayılan bu proje için heyecanlanmamak mümkün mü?

Yılın en gurur verici tiyatro olaylarından biri de Dot’un dünyanın en büyük tiyatro festivali Edinburgh International’ın ana bölümünde bir oyun sahnelemek için teklif almasıydı. Önümüzdeki sezon Lyceum Theatre Edinburgh’da sahnelenecek olan, avangart Fransız tiyatrosunun önemli kalemlerinden Ionesco imzalı ‘Gergedanlar’ı İstanbul’da da izleyebilmeyi umuyoruz...

Son olarak İstanbul Tiyatro Festivali’nin bu yıl itibariyle her sene düzenleneceğini ekleyelim. Bu yıl için ajandalarınıza not düşmeniz gereken tarihler 13-26Kasım. Yurt dışından dört, Türkiye’den ise 10 gösteri izleme şansı bulacağız festivalde. Yeni sezonda görüşmek üzere!