Kyle Head, Unsplash
Kyle Head, Unsplash
Kyle Head, Unsplash

İstanbul Tiyatro Festivali önerileri

22 Ekim-19 Kasım tarihlerinde Mehmet Birkiye’nin küratörlüğünde gerçekleşecek İstanbul Tiyatro Festivali’nin programına yakından bakıyoruz.

Reklâm

Tiyatro tutkunları için yılın en güzel dönemi başlıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) en sevilen etkinliklerinden biri olan İstanbul Tiyatro Festivali, bu yıl 22 Ekim-19 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. Festivalin bu yılki programının küratörlüğünü ise yönetmen, oyuncu ve akademisyen Mehmet Birkiye üstlendi. Kent Oyuncuları geleneğinin önemli temsilcilerinden biri olan, kariyeri boyunca birçok oyunun yönetmenliğini üstlenen, hem İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda hem de kuruculuğunu üstlendiği İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü’nde akademik alana önemli katkılar sunan Birkiye, gelecek yıl da festivalin küratörlüğünü üstlenecek. “İstanbul Tiyatro Festivali dünya tiyatrosuna açılan bir kapıdır. Birçok tiyatrocu bu kapıdan geçerek dünya tiyatrosuyla tanıştı. En azından kendim için bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Şimdi bu kapıyı açık tutmakta benim de katkımın olacağını düşünmek, heyecan verici bir sorumluluk. Umarım tiyatrocularımızı ve seyircilerimizi bu kapıdan geçirerek dünya tiyatrosunun güzellikleriyle buluşturabiliriz,” diyor Birkiye. Kendisiyle yaptığımız söyleşiyi buradan okuyabilirsiniz. Şimdi gelin, biletlerini Passo’dan edinebileceğiniz festivalin programına birlikte yakından bakalım.

İstanbul Tiyatro Festivali önerileri

Shakespeare’in, ölümlülük, yozlaşma ve intikam temalı başyapıtı ‘Hamlet’, çağımızın en önemli yönetmenlerinden Declan Donnellan’ın yorumunda günümüze taşınıyor. Nick Ormerod’un sade olduğu kadar çarpıcı sahne tasarımı da bu oyunu izlemek için iyi bir sebep. 165 yıllık tarihinde pek çok unutulmaz oyuna imza atmış Marin Sorescu Ulusal Tiyatrosu’nun usta oyuncularının performansıyla öne çıkan oyunda, binlerce kez anlatılmış bir hikayeyi yepyeni bir bakış açısıyla deneyimleyeceksiniz.

7-8 Kasım, DasDas, 20.00, 1.000-1.250 TL

Estetik ve kışkırtıcı rejileriyle izleyiciyi derinden etkileyen bol ödüllü yönetmen Nikita Milivojević, müthiş bir ‘Macbeth’ yorumuyla İstanbul’da. Sırbistan Shakespeare Festivali için sahnelediği ‘Macbeth’te aynı anda hem zamansız hem çağdaş olabilen gerçeküstü bir dünyayı incelikle şekillendiriyor usta yönetmen. Cesur ve yenilikçi yorumlarıyla klasikleri 21. yüzyıla taşıyan Milivojević, 30 yılı aşan kariyeri boyunca ülkesinde pek çok tiyatro ödülüne layık görüldü. ‘Macbeth’i onun yorumuyla izleme fırsatı kaçırılmamalı.

12-13 Kasım, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, 20.00, 550-1.250 TL

Reklâm
  • Dans

Festivalin en büyük sürprizlerinden biri ‘Utsushi’. Japonya’nın evrensel kültür mirasına hediyelerinden butoh dansının en çarpıcı örneklerinden biri bu eser. Sahnede dans eden altı beyaz figür yalnızca etkileyici bir görsellik sunmuyor aynı zamanda mutluluk, üzüntü, acı ve umutla dolu, insanlığa dair incelikli bir öykü anlatıyor. Japon Butoh dansının büyük ustası Ushio Amagatsu’nun özgün görsel dili sahnede sadece bedenleri değil, ruhları da harekete geçiriyor. İnsan doğasının gizemlerine eğilen koreografinin izleyicilerde müthiş duygular uyandıracağını tahmin etmek zor değil. 1980’lerin başında butoh dansını Avrupa’ya tanıtan Ushio Amagatsu, Mart ayında hayata veda edene kadar topluluğu Sankai Juku ile çıktığı turnelerle butoh’nun tüm dünyada büyük bir hayran kitlesi edinmesini sağlamıştı. Uluslararası festivallerden gelen yoğun istek üzerine yaratılan ‘Utsushi’, Amagatsu’nun 45 yıllık sanatının özünü yansıtan bir retrospektif.

24-25 Ekim, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi, 20.00, 650-1.750 TL

Festivalin en dikkat çekici oyunu hangisi diye sorsanız, kuşkusuz cevabımız ‘III. Richard’ olurdu. Sahneye koyduğu her eser izleyiciler tarafından büyük coşkuyla karşılanan Thomas Ostermeier ve topluluğu Schaubühne Berlin, 10 yılın ardından festivale bu başyapıtla dönüyor. Her yapımıyla tiyatro tarihinde yeni bir sayfa açan yönetmenin ve topluluğun bu eseri de son derece merak uyandırıyor. 2012’de Hamlet rolündeki unutulmaz performansıyla İstanbullu tiyatro tutkunlarının kalbinde taht kuran Lars Eidinger, bu defa tüyler ürperten bir baştan çıkarıcılıkla canlandırdığı III. Richard rolüyle çıkıyor karşımıza. Eleştirmenlerin övmeye doyamadığı Eidinger, ‘III. Richard’daki performansıyla seyircide merhametsiz krala karşı umulmadık bir sempati uyandırıyor. Eidinger’i geçtiğimiz aylarda başrolünü üstlendiği etkileyici ‘Sterben’ filminin İstanbul Film Festivali’ndeki gösterimi vesilesiyle de şehirde ağırlamıştık.

18-19 Kasım, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi, 20.00, 1.650-2.750 TL

Reklâm

Mitolojiyle tarihin, anılarla rüyaların iç içe geçtiği şiirsel bir kurguda yıkıcı ama umut vadeden bir gelecek tasviri sunan ‘Medea–Material’, Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatroları iş birliğiyle ilk kez Türkçe sahneleniyor. Heiner Müller’in 1982’de Berlin Duvarı yıkılmadan önce kaleme aldığı bu oyun, Medea’yı bir karakterden ziyade materyal olarak ele alıyor ve karakter, yapı, anlatı ve performans öğelerinde yarattığı bağlantılar ve karşıtlıklarla Medea miti üzerinden batı uygarlığını analiz ediyor. Tiyatromuzun çınarlarından Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği ve “dördüncü duvarı” ortadan kaldırarak izleyicileri de yaratıcı yolculuğuna dahil eden ‘Medea – Material’, festivalin kaçırılmaması gereken eserlerinden biri.

16 Kasım, İDT Üsküdar Tekel Sahnesi, 20.00, 450 TL

Üstlendikleri karakterlere kusursuz bir inandırıcılıkla hayat veren oyuncuları bir araya getiren Comédie-Française ekibi, prömiyeri bu yaz Avignon Festivali’nde gerçekleşen en yeni yapımlarıyla İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk oluyor. Alacakaranlık kuşağını andıran bir atmosferde kurguyla gerçeği buluşturan ‘Hekabe, Hekabe Değil’de bir kadının yüzyılları aşan adalet arayışına tanık olacağız. Kökleri Molière’e kadar uzanan Comédie-Française, ilk kez Türkiye’de bir eser sahneleyecek.

2 Kasım, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, 20.00, 1.350-2.000 TL

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm