Barış Sarıbaş ile savaş ve umuda dair

Barış Sarıbaş, Türk çağdaş sanatının en ilham verici isimlerinden biri. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olan Sarıbaş’ı geçtiğimiz yıllarda Dirimart’ta açtığı ‘RUN(A)WAY’ sergisinden hatırlayabilirsiniz. Bu sergide yaşadığımız dünyaya dair bir metafor olarak ‘uçak portreleri’ni sergilemişti yetenekli ressam. Şimdilerde ise ‘Kral Yolu’ adını verdiği sergisiyle konuşuluyor. Sergi, Bedri Baykam’ın kurucusu olduğu Piramid Sanat’ta buluşuyor sanat tutkunlarıyla. Altı yıllık bir aradan sonra gerçekleştirdiği ilk sergisi bu Sarıbaş’ın. İstanbul’daki kişisel sergilerine ara verdiği dönemde boş durmadı aslında sanatçı. İtalya ve Almanya’da birer kişisel sergi açtı. İtalya’da dört müzenin kalıcı koleksiyonuna resimleriyle dahil oldu. İtalya’da yayınlanan çağdaş sanat ansiklopedisinde yer alan ilk Türk çağdaş sanatçı oldu. Yurt içi ve yurt dışında yüzlerce karma ve grup sergilerinde yer aldı…

Tüm bunlar Sarıbaş’ın son yıllardaki başarılarından sadece birkaçı. M.Ö. 5. yüzyılda Efes’ten Persepolis’e uzanan yoldan alıyor Sarıbaş’ın yeni sergisi adını. “İzmir’deki atölyem Sardes ile Ephesus, yani Kral Yolu’nun son iki durağı arasında. Kral Yolu, Persepolis’ten başlayarak Tarsus’tan Anadolu’nun diğer şehirlerini de geçerek ilerlerken kültürel, sanatsal ve ticari anlamda değerler üretiyor. Çocukluğumdan beri arkeoloji ve mitolojiye olan özel ilgimden dolayı bir köyde bulunan atölyemin konumlandığı coğrafyanın aslında neyin üzerinde durduğunun daima farkındaydım ve buna kayıtsız kalamazdım,” diyor Sarıbaş.

Ege ve Anadolu coğrafyasından, mitoloji ve arkeolojiden, sanat tarihinden besleniyor Sarıbaş’ın işleri. “Çalışmak için ilham gelmesini bekleyenlerden değilim. Sergideki imgeler belli başlı sembollerin seçilmesiyle ve üzerine yoğunlaşılmasıyla kurgulandı,” diyor Sarıbaş son altı-yedi yılda ürettiği işlerini anlatırken. Kızıllar, derin maviler, belirsiz insan siluetleri ve ışık kullanımıyla öne çıkıyor Sarışbaş’ın resimleri. Gökkuşakları, renkli Babil merdivenleri, bomba atan B-52’ler, çocuk portreleri, iltica etmek zorunda bırakılan insanlar, göçmenler, dağılan aileler…

Sarıbaş’ın etkileyici işlerinde hepsiyle yüz yüze geleceksiniz. “İnsanlığın geçmişteki zengin kültürel birikimleri ile bugünün sözde gelişmiş pozisyonları arasında bağlantılar kuruyorum. Sergi, savaş teknolojilerinin toplumlar üzerinde yarattığı yaralı bilinçler, trajediler, ayrılıklar ve diğer kırılgan insanlık hallerine işaret ederken, tüm bu problemlerin dışında izleyiciye gelecek ütopyası hayalini kurduran resimler de sunuyor. Bir başka deyişle insanlığın kalbindeki umuda sesleniyor,” diyor sanatçı. Biraz umut depolamak için bu ay ‘Kral Yolu’nu mutlaka görün.