ANLAMLI MİMARİ
İstiklal Caddesi’nin vazgeçilmez sanat durağı Arter, bildiğiniz gibi bir süredir kapalı. Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan ve çağdaş sanat üretim ve sergi alanı olarak hizmet veren Arter, 13 Eylül’de Dolapdere’deki yeni binasında tekrar açılıyor. Üstelik değişen tek şey binası ve logosu değil. Yeni yerindeki Arter’in değiştirilen organizasyon yapısı ile şehir kültür ve sanat anlamında çok önemli bir alana kavuşuyor. Yoğun sergi programı, sahne sanatlarına açtığı alan ve etkinliklerinin zenginliğiyle Arter’in açılışı baş döndürücü bir gelişme.
Arter’in yeni binasının tasarımı için 2013 yılında bir proje yarışmasının açılmış olduğunu biliyor muydunuz? Kazanan firma 1980 yılında kurulan ve dünyanın farklı şehirlerinde faaliyet gösteren Grimshaw Architects olmuştu. Binanın mimari projesi için açıklık ve akışkanlık kavramları ele alınmış. Sanatı keşfetmenin, sanattan keyif almanın ve sanatla yakın ilişki kurabilmenin mümkün olduğu bir anlayış uygulanmış. Çok yönlü mekanda dışa dönük bir tasarım tercih edilmiş ve binanın etrafıyla kuracağı bağlar da dikkate alınmış. Arter bir sergileme alanı olmasının yanı sıra sanatsal ve sosyal bir buluşma noktası aynı zamanda. Yapıdaki birbirinden farklı mekanlar görsel ve fiziksel olarak birbirlerine açılarak bağlanmış. Bina Toplamda 18.000 metrekare kapalı alana sahip. 6 kata yayılan 6 galeri ve teras yaklaşık 4.000 metrekarelik sergileme alanı oluşturuyor. Dolapdere’nin kendine has dokusu içinde merak uyandıran bir karaktere sahip olan binanın şehirde gerçekleştirilecek başka mimari projelere de ilham vermesi beklenebilir. Arter’in vizyonu, işlevi ve bulunduğu semtle ilişkisi ele alınarak oluşturulan proje; kültürel, sosyolojik ve estetik katmanlar barındırıyor. Dolayısıyla Arter’in yeni binasının yapım süreci ve görüntüsü, mimarlığın hangi disiplinlerle iç içe olduğunu idrak etmek açısından da önemli. 2015 yılında başlayan inşaatın önünden geçmek her zaman merak uyandırıcıydı, şimdiyse bizi içinde neler beklediğini biliyoruz.
AÇILIŞTA YEDİ SERGİ BİRDEN
Arter ile şehrin sanat sahnesi önemli bir dönüşüme uğrayacak. Kapasitesinin büyüklüğü ve sergi sayısının çokluğu sebebiyle yurt dışından gelen turistlerin de çok kolay radarına girecek olan kurum, zaten bulunduğu Dolapdere semtinde birkaç senedir gerçekleşen hareketlenmenin başlıca sebeplerindendi. Dirimart, Pilevneli ve Evliyagil Dolapdere sayesinde sanatseverlerin ayağı semte alışmaya başlamıştı. Arter’in yedi sergi içeren zengin açılış programının etkisiyle semt yeni müdavimler kazanmaya başlayacak. Arter Koleksiyonu’ndaki eserlerden bir seçki yapılarak gerçekleştirilen sergilerden biri ‘Saat Kaç?’. Emre Baykal ve Eda Berkmen’in küratörlüğünü üstlendiği sergi; bellek, zaman ve mekan kavramları etrafında şekillendirilmiş. Selen Ansen’in küratörlüğünü yaptığı ‘Kelimeler Pek Gereksiz’ başlıklı koleksiyon grup sergisi ise jest, kalıntı ve iz temaları etrafında kurgulanıyor. Altan Gürman retrospektif sergisinde sanatçının tüm üretimi bir araya geliyor. Sergi 1976 yılında kaybettiğimiz sanatçının eserlerinin günümüzde kazanacağı anlamları keşfetmeye olanak tanıyor. Ayşe Erkmen’in ‘Beyazımtırak’ isimli sergisi sanatçının hem 1970’lerden bu yana gerçekleştirdiği sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla seçilenleri, hem de bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işleri içeriyor. Rosa Barba’nın ‘Gizli Konferans’ başlıklı yerleştirmesi sanatçının müze depolarında çektiği üç filmden oluşuyor. İnci Furni’nin ‘Bir An İçin Durdu’ başlıklı kişisel sergisinde sanatçının bu sergi için ürettiği yeni işleri bulunuyor. Céleste Boursier-Mougenot’nun ‘offroad, v.2’ başlıklı yerleştirmesinde, dışarıdaki rüzgarın hızı ve yönüyle etkileşim içinde hareket eden üç adet kuyruklu piyano yer alıyor. Bu program bir taraftan Arter’in koleksiyonunu tanımaya olanak tanırken bir yandan da önde gelen sanatçılarımızın üretimlerine odaklamamızı sağlıyor. Eski Arter binasına spontane bir şekilde uğrayıp sergiyi turlamak mümkündü. Ancak yeni Arter’in sergilerini tadını çıkararak ve hazmederek görmek için bir tam gün bile yetmeyebilir. Müzenin sergileme işlevi dışında sosyal bir alan olması da bu sebeple anlam kazanıyor. Arter’e gitmek artık planlı, bilinçli ve sürekli bir aktiviteye dönüşebilir.
SAHNE SANATLARINA YENİ ALAN
Sahne sanatları profesyonelleri ve seyircilerini heyecanlandıracak bir gelişme aynı zamanda Arter’in açılışı. İstanbul’un son yıllarda sayısı artan nitelikli sahnelerine Arter ile yenileri ekleniyor. Yeni binada iki adet performans salonu bulunuyor. İlki Sevgi Gönül Oditoryumu. 168 kişilik kapasiteye ve teleskopik koltuk sistemine sahip. Hem film programı, konuşma ve söyleşileri ağırlayacak; hem de performans ve dans gösterilerine ev sahipliği yapabilecek. Karbon ise tam teşekküllü bir ‘black box’. 332 kişilik bir oturma yapısına sahip ve üstün teknik özelliklerle donatılmış. Mesela ilk bakışta görülemeyecek kadar ince, ancak üzerinde aynı anda dört teknisyen taşıyacak kadar sağlam çelik gergi telleriyle dokunmuş kalıcı bir tavan sistemine sahip. Bu özelliği sayesinde ses ve ışık ekipmanlarının asılabileceği açılar çoğalıyor ve gösteriler arasındaki teknik değişikliklerin süresi kısalıyor. Ayrıca iki salonu da koltuklarını tamamen kaldırarak kullanmak mümkün. Bu da onları büyük ölçekli yerleştirmeler veya çok kanallı panoramik projeksiyon gerektiren projeler için elverişli kılıyor. Uzun lafın kısası, Arter’in dışı gibi içi de ilham verici. Sahnelerdeki güncel teknik olanakların sanatçıların hayal gücünü de etkilemesini ve bunun performans alanında renklilik ve çeşitliliğe dönüşmesini temenni ediyoruz. Eylül 2019-Mayıs 2020 tarihleri arasında ‘Kutlama, Katılma ve Tınlama’ adı altında bir performans seçkisi sunulacağını da müjdeleyelim. Ayrıca Eylül-Aralık 2019 döneminde Aydın Esen, Portrait and a Dream, Elif Çağlar Quartet, Can Çakmur, In Hoodies, Emin Fındıkoğlu Quartet, Tolgahan Çoğulu ve Sinan Ayyıldız Duo, Arter’de performans sergileyecek.
ÇOK YÖNLÜ BİR KAPSAMA ALANI
Arter sanat dışındaki disiplinlerin takipçileri için de vazgeçilmez bir alan vadediyor. 22 Ekim’de başlayacak film programında Amerikan avangart sinemasının önemli ismi Jonas Mekas’ın eserlerinden bir seçki gösterilecek. Günlük formatıyla çektiği belgeselleri yoğun ilgi gören Mekas’ın dünyasını tanımayanlar için program çok önemli bir keşif imkanı sunuyor. Çünkü aynı zamanda bir şair olan Mekas’ın neredeyse tüm üretimi seyirciyle buluşacak. Arter’de ayrıca bir de öğrenme programı yer alıyor. Sergi turları, atölye çalışmaları ve seminerlerle sınırlı kalmayan bir program söz konusu. Gençlik Konseyi ve Arter Araştırma Programı başlığı altında uzun soluklu projeler yürütülecek. Bu yönüyle Arter eğitim veren bir kurum olma özelliği de kazanıyor. Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde üretilen Arter yayınlarının yeni dönem sanatçılara ve sergilere odaklı yayınları devam edecek. Buna Arter koleksiyonuna odaklanan ‘Arter Yakın Plan’ ve ‘Arter Arka Plan’ başlıklı iki yeni kitap dizisi ekleniyor. Sanatı toplumsal bağlamıyla okumak da bu yeni yayınlar sayesinde mümkün olacak.
Irmak Caddesi 13, Dolapdere. www.arter.org.tr
Sergi tarihleri
Saat Kaç?: 16 Şubat 2020’ye kadar
Kelimeler Pek Gereksiz: 8 Mart 2020’ye kadar
Altan Gürman retrospektifi: 16 Şubat 2020’ye kadar
Beyazımtırak: 8 Mart 2020’ye kadar
Gizli Konferans: 19 Ocak 2020’ye kadar
Bir An İçin Durdu: 26 Ocak 2020’ye kadar
offroad, v.2: 15 Aralık 2019’a kadar