[title]
Bildiğiniz gibi angus son zamanların en moda ineği. Bir süredir televizyonlarda, bayram muhabbetlerinde, sağda solda angus aşağı, angus yukarı. İşte o angusu ‘Türkiye’ye getiren’ Virginia Angus artık kendi restoranına sahip. Ve bu İstanbul için mükemmel bir haber.
Önce biraz angustan bahsetmek gerekirse, yurt dışında oldukça popüler olan, Türkiye’de yeni yeni yayılan bir sığır türü angus. Kuzey İskoçya’dan çıkıp gelen bu simsiyah, tıknaz ve boynuzsuz sığırlar tüm dünyada bakımının kolaylığı ve -bizi ilgilendiren kısmıyla- lezzeti ile ünlü. Bu konuda şüphesi olanlar Eminönü’nde, Rüstem Paşa Camii’nin arkasındaki Uzunçarşı Caddesi’nde bulunan Virginia Angus’u ziyaret edebilir hiç çekinmeden.
İncik boncuk satan dükkânların arasından geçerek girdiğimiz Virginia Angus, bir hamburgerci ve steak house için biraz sıra dışı bir noktada olsa da çok geçmeden anlayacağımız gibi Eminönü’ne gelmek için başlı başına bir sebep. 8-10 masalık mekân ufacık, tefecik, içi dolu turşucuk: Virginia Angus hem bir gurme hamburgerci, hem bir steak house, hem de bir kasap.
Sakarya’daki kendi çiftliğinde ürettiği etleri kullanan mekân gerçek bir lezzet ve (dolayısıyla) mutluluk fabrikası. Ve bunu henüz başlangıç tabaklarıyla ispatlamaya başlıyor. Önümüze konan ince dilimlenmiş füme etle angus maceramız başlıyor. 40 gramlık ince et parçaları tam tadında; füme tat etin içine mükemmel şekilde işlemiş, ancak köz yiyormuş hissini yaratacak kadar baskın da değil. Hamburgerler ise ayrı mesele. Seçiminize göre 120 veya 200 gramlık etlerle hazırlanan hamburgerler çoğu insanın buraya gelme sebebi, köftelerin içi olması gerektiği gibi sulu.
Mekânın kendi ürettiği beyaz susamlı ekmekler de gerek lezzet, gerek kıvam olarak bir hayli başarılı. Mekânda hamburgerler çeşit çeşit. Etten başka yalnızca domates, göbek salata ve karamelize soğan içeren house burger, turşu gibi etin lezzetini örtebilecek tadı güçlü hiçbir unsur içermiyor. Cheeseburger ise house burger’in duble cheddar’lı versiyonu - ki bildiğiniz gibi peynir candır. Acılı New York burger ise etin yanı sıra peynir, soğan ve acı sos içeriyor. Acı sevenler için biçilmiş kaftan olsa da bu ete sos koymanın haksızlık olacağını düşünmemek elde değil. Mekândaki hamburgerlerin şahı ise tartışmasız bizim de tadına baktığımız Virginia burger. 120, 200 ve 240 gramlık seçenekleri bulunan Virginia burger, hamburger köftesinin yanı sıra füme et (et, biraz daha et), karamelize soğan ve cheddar içeriyor. Kalın, sulu etin üzerine katlanarak yerleştirilmiş o füme etler, hafif tatlı ekmek ve cheddar’la birleşince insan bir süreliğine dünyadan soyutlanıyor. Değişik bir hamburger denemek isteyenler için başka bir seçenek de 120 ve 180 gramlık ‘lokum’ (ızgara bonfile) içeren lokum burger.
Hamburgerlerin alternatifi ızgaralar ise Virginia Angus’a geldiğinizde kalbinizin ikiye bölünmesine yol açacak. Bir defa sucuk sevenler için mangalda gurme sucuk tabağı mevcut - antep fıstıklı, cevizli ve hellimli sucuk, başlangıç olarak servis edilen dilim sucuğa doyamayanları paklayacak nitelikte. Mekânın iki çeşit ızgara köftesi var: Kasap köfte ve kaşarlı köfte - kaşarlı köfteler hani şu kestiğiniz anda içinden peynir akan cinsten. Daha et gibi et isteyenler için ise seçenek bol; kontrfile, bonfile lokum, antrikot ve hardal soslu bonfile gibi seçenekler mevcut. Bizim tattığımız lokum ise tarifi zor bir lezzete sahipti: Bıçak değer değmez açılan ve içi pamuk gibi olan eti ağzınıza atar atmaz bitmesinden korkmaya başlıyorsunuz. Yanında gelen sosa da bir şans veriyoruz ancak nafile - etin tadının daha da güzelleşmesi pek mümkün görünmüyor gözümüze.
Eğer bu ızgara seçenekleri arasında bir karara varmakta zorlanacağınızı hissediyorsanız endişelenmeyin; Virginia Angus bunu öngörmüş olacak ki kendinizi ‘şefe teslim’ etme seçeneği sunmuş. Tüm ızgara ve şarküteri çeşitlerinden oluşan bir ziyafet süreci ile göreceksiniz ki her şey mümkün. 420 gramlık bu lezzet serüveni iki kişiyi doyuracak nitelikte.