[title]
St. Regis’in tek yeme-içme adresi değil Spago. Otelin girişinde 1920’ler Fransa’sına açılan bir kapı da mevcut. St. Regis Brasserie, tasarımı otelin de tasarımından sorumlu olan Arolat Mimarlık’a ait. Kahve ve bej tonlarıyla, barı ve açık mutfağıyla samimi bir mekân St. Regis Brasserie. Gün içerisinde gelip birkaç saat geçirmek için ideal, ama asla Nişantaşı’ndaki basit günlük mekânlarla karıştırılmamalı, üzerine çok kafa yorulmuş bir menüsü var. Gitmişken burger olarak sunulan kuzu kol (55 TL) ve sunumuyla dillere destan limonlu karides (49 TL) kesinlikle denenmeli. St. Regis’in brasserie’si Nişantaşı ahalisini kucaklamak üzerine konumlandırılmış adeta, şimdiden mahallenin bir parçası. Hem de en iddialısı.