Son dönemde radarımıza takılan beş harika mekan

Fine dining konseptinin şehirdeki yeni temsilcisi Sakhalin İstanbul, White Rabbit Family markasının Moskova, Dubai ve Bodrum’dan sonraki yeni projesi olarak İstanbullularla buluştu. ‘Yeni nesil şehir restoranı’ mottosuyla açılan Sakhalin İstanbul, et ve makarna seçeneklerinin de aralarında bulunduğu özel reçeteler sunuyor. Moskova’daki Sakhalin’in Michelin yıldızlı şefi Vladimir Mukhin, tüm Sakhalin restoranlarında olduğu gibi İstanbul’da da özgün vizyonunu ve yeteneklerini konuşturuyor. Mekanın mutfağı ise Alexey Kogay ile Doğukan Kaya’ya emanet. Her iki şef de Sakhalin Bodrum’dan sonra Sakhalin İstanbul’da marifetlerini sergilemeye devam ediyor.

Sakhalin İstanbul’un mutfağında en iyi yerel ürünlere, taze deniz mahsullerine, Akdeniz’e özgü mevsim sebzelerine, şifalı otlara, baharatlara bolca yer var. İştah açıcı menüde sıcak mezeler, çorbalar, makarnalar, tartar çeşitleri, deniz ürünleri, ızgaralar, sushi çeşitleri ve tatlılar bulunuyor. Ana yemeklerden bisk soslu karidesli ravioli, ponzu soslu ve trüf yağlı deniz tarağı veroka, zencefilli miso tavuk ve ahtapot öne çıkıyor. Tatlılar da yemekler kadar cezbedici. Ahududulu pavlova ve kestane ballı keki denemeyi unutmayın! Menüde çocuklar için de özel lezzetler bulunuyor; sebze salatası, tavuk çorbası, kremalı ve domates soslu spagettiyle mekanın tadını aile boyu çıkarabilirsiniz. 

Mekanın kendisi de en az menü kadar özenle tasarlanmış. Geometry tasarım stüdyosunun kurucusu mimar Irina Glik, Sakhalin’in kurumsal dekorasyonunu İstanbul için yorumlayınca ortaya şık, modern ve sanat dolu bir mekan çıkmış. Restoranın odak noktası konukların restoranda kullanılan deniz ürünlerini görebildikleri ve akşam yemeği için istedikleri ürünleri seçebildikleri raw bar. Girişteki havalı bar ise kelimenin tam anlamıyla göz kamaştırıyor.

Uzun zamandır dışarıda yediklerinizden içtiklerinizden keyif alamıyorsanız, her detayıyla iyi hissettiren bir mekan bulamıyorsanız bir de Lokanta Limu’yu deneyin. Lokanta Limu öğlenleri “modern bir lokanta”, akşamları ise “modern bir meyhane” olarak misafirlerini özenle ağırlıyor.

Lokanta Limu’nun kısa sürede bir müdavim mekanına dönüşmesinde kurucuları Sevtap Dilekçi ve Sara Tabrizi’nin payı çok büyük. Mekanın hikayesi, Yeniköy’ün sevilen kafe bistrosu Molka’nın kurucusu Sevtap Dilekçi’nin yenilik arayışına girmesiyle başlıyor. Aheste’den tanıdığımız Sara Tabrizi de hikayenin diğer kahramanı olunca ortaya İstanbul yeme-içme sahnesine yeni bir renk katan Lokanta Limu çıkıyor.

Limu, Farsçada ‘kuru misket limonu’ anlamına geliyor. Mutfak ekibinin başındaki Şef Tabrizi, menüyü klasik lezzetlerin özgün ve akıllarda yer edinen yorumlarıyla hazırlamış. ‘Çilingir Sofrası’ isimli tadım menüsü başlangıçlar, ana yemek ve tatlılardan oluşuyor. Kişi başı fiyatlandırılan menü, masadaki kişi sayısına göre porsiyonlanarak servis ediliyor. Böylece ne kadar hesap ödeyeceğinize dair gereksiz bir stres yaşamıyorsunuz. ‘Çilingir Sofrası’ açılışı Kargı tulumlu ve cevizli tatlı domates salatası, ekşi maya köpoğlu, sütlü köz patlıcan, isli kale biberli pazı borani, çakır lakerda, ayvalı cevizli ızgar kereviz gibi yaratıcı mezelerle yapıyor. Tereyağlı limon kremasıyla servis edilen ızgara karides, tekrar tekrar yemek isteyeceğiniz bir ara sıcak. Sıyırmalık soğan kebabı, Acem kebabı ve Acem pilavı ana yemeklerin gözdelerinden. Ciğer sevmeyenlerin dahi fikrini değiştirecek lezzetteki yaprak ciğer, masanıza kum saatiyle geliyor ve o andan itibaren sıcak sıcak tadına varmanız için beş dakikanız var. Menüye tatlı son, vişneli köpük çikolata ve yoğurt dondurmalı çıtır kabak ile geliyor. Hem rakı hem şarapla uyumlu menüde mevsime göre ufak tefek değişikliklerle karşılaşırsanız şaşırmayın.

Pazar rakısı konseptiyle haftanın yorgunluğunu atmaya davet eden Lokanta Limu, hafta içi öğlen saatlerinde kaburgalı İspir kuru fasulye pilav, hünkar beğendi gibi klasik lokanta usülü yemekler sunuyor. Lokanta Limu mekan tasarımı olabildiğince ferah ve dinlendirici. Duvarlardaki sanat eserleri mekanın ruhuyla ahenk içerisinde. Müzik seçimleri de bu ruhu başarıyla tamamlıyor. Lokanta Limu, hafta içi 11.30-00.00, hafta sonu 14.00-00.00 saatleri arasında açık.

Bomonti'deki Casa Cooklife, Cooklife Magazine ekseninde şekillenen kreatif ve çok yönlü bir alan. Müdavimleri için vazgeçilmez bir buluşma mekanı olan Casa Cooklife, her şeyden önce yalın ve ferah atmosferiyle dikkat çekiyor. Bu anlamda mekanı Japon öğretileri Wa, Kei, Sei ve Jaku’nun (uyum, saygı, saflık ve huzur) çağdaş bir yorumu olarak tanımlamak mümkün.

Mevsimden mevsime güncellenen menü, 2024 yazına uyum sağladı bile. Casa Cooklife Head Chef’i Kubilay Altınay ve ekibinin hazırladığı yaz menüsü, fermentasyondan yararlanarak modern ve Uzak Doğu tekniklerini bir araya getiriyor ve yeni tatlar sunuyor. Burada her ne tadarsanız tadın, lezzet ve sunum açısından özenli bir servis ve akılda kalıcı bir deneyim sizi bekliyor. Casa Cooklife, aynı zamanda çok yönlü bir kahve platformu. Tokyo, Kopenhag, Berlin, Londra ve İstanbul’daki farklı kavurucuları keşfederek oluşturdukları ve ‘yavaş kahve demleme yöntemi’ Kinto ile demledikleri kahveleri mutlaka denemelisiniz. Mekanda bulacaklarınız bunlarla da sınırlı değil. Nitelikli gıda koleksiyonu Cooklife Garden ürünlerini, Cooklife stiline yakın ürünlerle oluşturulan kürasyonları, Kita Living tasarımlarını pop-up sergileme ünitelerinde keşfedebilirsiniz.

Sizi imza yemekleri ve kokteylleri, etkileyici manzarası ve etnik müzik ağırlıklı DJ performanslarıyla misafirlerine farklı bir deneyim yaşatmayı amaçlayan yepyeni bir restoranla tanıştıralım: Roof Mezzepotamia.

Roof Mezzepotamia’nın mutfağı, şef Bulut Gökmen Gök ve ekibine emanet… Adından da anlaşılacağı üzere Mezopotamya’dan ilham alan Roof Mezzepotamia, Türkiye’nin yedi bölgesinden geleneksel lezzetleri, özgün dokunuşlarla yorumluyor. Her bir yemek özel sunumlarıyla dikkat çekiyor. Tadım menüsünde yer alan soğuk mezeler, ara sıcaklar, salatalar, spesiyal kokteyller ve tatlılar, misafirlere aralıksız bir lezzet serüveni yaşıyor. Menünün imza mezeleri arasından Güneydoğu’dan sasiço, kuru köfteyle Uzak Doğu yemeği misonun füzyonu olan misolu kuru köfte, Hatay usulü mütebbelin yeniden yorumu kızarmış mütebbel, Antakya tuzlu yoğurdu ve Samandağ acısının Denizli’nin kale biberi ile buluştuğu atom yer alıyor. Ana yemeklerde ise sütte marine edilen kuzu uykuluk ve ağır ateşte pişmiş dana yanak öne çıkıyor. Yemeğin yanında ya da sonrasında Roof Mezzepotamia’ya özel tariflerle hazırlanan ve Mezopotamya’da yaşamış önemli tarihi figürlerin isimlerini taşıyan imza kokteylleri de deneyebilirsiniz. Özellikle yemek sonrası eğlence istiyorsanız hiçbir yere ayrılmayın. Roof Mezzepotamia, şehrin sadece yeme-içme sahnesine değil gece hayatına da yeni bir renk katıyor. Müzik danışmanlığını etnik elektronik müziğin popüler ismi DJ Manjoon’un üstlendiği mekanda her gece dünyaca ünlü DJ’ler performans sergileyecek.

Ortaköy’ün muhteşem Boğaz manzarası eşliğinde lezzetli yemeklerin, özel kokteyllerin ve eğlencenin tadına varabileceğiniz bir adres Nite. Kutlamalar, yıl dönümleri, davetler ve iş yemekleri için tüm beklentileri karşılayan mekan, servis ve hizmet kalitesiyle de öne çıkıyor.

Genç şef Tufan Başal ve ekibi, Nite mutfağında Asya, İtalyan, Fransız ve Türk mutfağından lezzetler hazırlıyor. Şef, Türk mutfağının geleneksel tatlarını dünya mutfağı ile buluşturarak en özgün tatları ve pişirme tekniklerini lezzet meraklılarının beğenisini sunuyor. Mezeler, soğuk-sıcak başlangıçlar, salatalar, garnitürler, kırmızı ve beyaz et, deniz mahsulleri, spesiyal kokteyller ve enfes tatlılar ile göze ve damağa hitap ederek misafirlere tam bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Acılı avokadolu tuna tartar, miso soslu köz patlıcan, dana kroket, mantar dolgulu tavuk but ve dana bonfile lomo saltado Nite menüsünün en iddialı tabaklarından… Tatlılar deyip geçmeyelim. Mutlaka tatmanızı tavsiye edeceğimiz tatlı menüsünden birkaç öneri bırakalım: çıtır kabak tatlısı, orman meyveli cheesecake, çikolata dolgulu rulokat. 

Nite, konuklarını geniş ve şık barında gün batımına karşı spesiyal kokteyller eşliğinde anın tadını çıkarmaya davet ediyor. Restoranın orta alanına konumlandırılan bar tüm ihtişamıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Dev avizelerin ışıltısında ve Ortaköy’ün eşsiz manzarasında kaliteli müzikler eşliğinde eğlenirken, özel tariflerle hazırlanan Halley, Off Nite, Luna, Gala ve Oranj gibi muhteşem kokteyller eşlik ediyor. Mekan her gün 13.00-02.00 arasında açık.