[title]
Şehrin en şık ve yeni İtalyan’ı açılalı pek olmadı, ama İstanbul’u özellikle de Etiler’i sallaması fazla vaktini almadı. Hafta içi de dâhil olmak üzere akşamları rezervasyonsuz gitmek mümkün değil, öğle yemeği için de belki şanslı olduğunuz bir günde rezervasyonsuz yer bulabilirsiniz.
Gelecek planları iştah kabartan, vizyonu ve misyonu ise iyi bildikleri yemekleri yedirme üzerine kurulu KBO Grubun ilk çocuğu La Scarpetta. Mekân, Nispetiye Caddesi’nin keşmekeşinden bir sokak farkla kurtularak curcunadan uzak ağırbaşlı bir adresi mesken edinmiş kendine. Şimdilik tek katta hizmet veren İtalyan’ın kısa süre sonra ikinci katına bir lounge bar eklenecek. Bembeyaz örtülerle sarılı masalara, güneş ışığını içeri buyur eden geniş camlara ve ortamı ferahlatan aynalara eşlik eden bir bara sahip. La Scarpetta’nın menüsü hemcinslerine kıyasla uzayıp gitmiyor. Daha önce birçok mutfakta ve MSA’da deneyim kazanan Mürşit Göksüzoğlu La Scarpetta’nın işletmesinden sorumlu ve bu durumu “Az, öz ve en iyi bildiklerimizi yapıyoruz, insanları sayfalarca menüye boğmuyoruz.” diyerek açıklıyor. Yiyecek menüsü de bu duruma uygun olarak fazla kalabalık tutulmamış. Başlangıçlar, pizzalar, salatalar ve ana yemeklerin olduğu menü göz yormuyor. İtalyanlardan beklenildiği üzere mekânın pizzalarına ayrı bir ihtimam gösteriliyor. Odun fırınından çıkan pizzalar arasında Pizza La Scarpetta adından da anlaşılacağı üzere mekânın imza yemeği. Siyah trüf mantarının da kullanıldığı pizzada bonfile dilimleri ve mozzarella ile kusursuz bir lezzet uyumu yakalanmış. Tatlılar arasında ise tarçınlı dondurma ile servis edilen elmalı tart yani torta di mele gibi bir yıldız var, anlatılmaya pek ihtiyacı yok bu lezzet bombasının. Mekânın geneli için de geçerli bu durum aslında, burada amaç mekânı ve ismi değil yemekleri ve içecekleri satmak. Öğlen 14.30 gibi kapanan mutfak 19.00 sularında tekrar açılıyor, La Scarpetta’nın yazılı olmayan kurallarından bu durum, o yüzden hep en iyiyi servis edebilmeleri için kurallara uymayı ihmal etmeyin.