Sloganını ‘Lezzetin Doğuşuna Yolculuk’ olarak belirleyen restoran bu kez Mezopotamya’dan ve kültürlerin karşılaşmasından ilham alıyor. Başka bir deyişle Moğol ve Orta Asya Türk mutfağının et odaklı yemek kültürünü Akdeniz’in bitki örtüsüyle birleştiriyor. Hindistan, Çin, Güney Asya ve Anadolu mutfağının hakkını da vermeden geçmiyor.
Servise tandır, yakitori ızgara, wok, güveç ve taş fırın gibi yeni pişirme teknikleri eklendi. Elde açılan taze noodle’ın sunumunu izlemek de bir hayli zevkli. Söz konusu tazelik sadece bu noodle’da da değil, tüm ürünlerde geçerli.
Göze çarpan değişikliklerden bir diğeri ise Hint mutfağından alınmış, tandoori (tandır) yöntemiyle pişirilen et yemekleri ve Naan ekmekleri. Moğol barbeküsü ve gönüllerde taht kurmuş mangolu suflesi ise hâlâ menüde mevcut. Sedef Can