[title]
The Marmara Taksim’in ikonik buluşma noktası Café Marmara geri döndü. Nostaljik mekan, pek çok İstanbullunun hatıralarını tazelerken gençler için de keşfedilmesi gereken farklı bir yeme-içme adresi olmaya aday. Günün herhangi bir saatinde uğradığınızda damaklarınızı şenlendirecek, nefis lezzetlere sahip kafe, Taksim’in hareketli dünyasına başarıyla uyum sağlıyor.
Mekanın iç dekorasyonunda ‘yuva’ konseptine gönderme yapan stilize metal dal detaylar ve sarmal yapı dikkat çekiyor. Girişteki karşılama bankosunda, çikolata teşhir ünitesinde, bar bankosunda, kapı kollarında, tüm dekoratif aydınlatmalarda bu detay karşımıza çıkıyor. Logodan esinlenilerek tasarlanan el yapımı seramikler de kısmi duvar ve kolon kaplamalarında görülebiliyor. Mekan, sedirli oturma alanları, ahşap duvar ve tavan panelleriyle, geleneksel Türk mimarisinden ilham alan sıcak bir hissiyat yaratırken, renkleriyle de ferah ve samimi bir hava sunuyor.
The Marmara Group’un baş şefi Tolga Özkaya’nın öncülüğünde hazırlanan menü, Taksim’in dinamizmini, zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtıyor. Türkiye, Fransa ve İtalya başta olmak üzere dünya mutfaklarından çeşitli lezzetlerin servis edildiği Café Marmara’yı sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar günün her saatinde tercih edebilirsiniz. Kahvaltıda hamur işleri ve yerel ürünlerle hazırlanan alternatifler öne çıkıyor. Taze kruvasan da sabah saatlerinin vazgeçilmezi. Günün devamında dostlarla çay ya da kahve buluşmaları için tercih edebileceğiniz kafenin tatlı seçkisi de iddialı. Klasikleşen ekler ve cheesecake çeşitleri vitrinden size göz kırpıyor. Café Marmara’nın mevsimsel menüsü, yerel üreticilerden tedarik edilen malzemelerle hazırlanıyor. Volovanlar, dana şnitzel ve Jon’s Burger mutlaka denenmeli. Yeni bir bakış açısıyla tasarlanan ancak geçmişe saygı duruşunda bulunmayı ihmal etmeyen Café Marmara, keşfedilecek mekanlar listenizde mutlaka olsun.