Mekân, ismini Etiopya’da doğduğuna inanılan kahvenin Habeşçesinden almış. İki arkadaşın işlettiği Bunk’a bir Nişantaşı kafesi demek yanlış olur, içeride çok daha fazlası var.
Dışarıdan dikkati ilk çeken camdaki iki kadın illüstrasyonu oluyor. Mekânın logosunda da yer alan Maggie ve Filiz Çetin Özoğul’un bu portreleri, Alametifarika’dan çok iyi bildiğimiz bir isme, Uğurcan Ataoğlu’na ait. Hemen girişte Hong Kong’un İstanbul ile benzerliği bir duvar baskısı ile ön plana çıkıyor. Bu duvar baskısının tam karşısında dörder kişilik üç küçük masa ve arkasında da duvar baskısı büyüklüğünde bir ayna yer alıyor. Bu bölümün tam karşısında tabak çanakları önündeki tezgâhına istiflenmiş bir açık mutfak bulunuyor. Tüm yemekler baştan aşağı burada hazırlanıyor. Mutfağın önü hem tabak çanak ile kalabalık hem de biraz yüksek. Oturduğunuz yerden pek görünmüyor ama yemek hazırlanışını izlemeye meraklıysanız iki genç şef tüm maharetlerini sergilerken tüm olan biteni takip etmenize memnuniyetle izin veriyorlar. Bunk’un bir de mutfak danışmanı var. Yemeğe, tatlara, menüye dair her şeyde Hubert Bourdon’un da payı var.
Ahşap ağırlıklı modern görünümlü mekânın tasarımı Yavuz Çelenk’e ait. Bunk’ın arka tarafta büyükçe de bir dükkânı var. Bu bölümde mutfak hayatını renklendirecek özel tasarımlar, objeler, Casa Bugatti ve Tantitoni marka ürünler satılıyor. Fatih Akın’ın son filmi ‘Soul Kitchen’ın önlüğü, posteri ve soundtrack CD’sini de burada bulabilirsiniz. İlerleyen günlerde bu bölüme şarap ve zeytinyağı butiği de eklenecek. Aslında bu bölüm haricinde de mekânda gördüğünüz her şey satılık. Masadaki mumluk ya da oturduğunuz sandalye; beğendiğinizi söylemeniz yeterli, mekân sahipleri sizin için bir şekilde ayarlamaya çalışıyor.
Bunk’un hikâyesi kadar menüsü de enteresan. Listede yer alan yemek isimlerinin ve tatların çoğu Bunk’a özel. Öncelikle şunu söyleyelim masanıza ulaşan her şey taze servis ediliyor. Dondurulmuş ürün kullanılmıyor. Antakya’dan getirilen peynir gibi yöresinden özel getirtilen ürünler de var. Masada servis edilen cam şişe suyunu ve kahve menüsünde Türk kahvesi dışında servis edilen Cafe Vergnano’yu Bunk’tan başka bir Çırağan’da bulabilirsiniz. Kalitesi yüksek ürünler kullanılması sonucu haliyle fiyatlar biraz beklenenin üzerinde seyrediyor. Sabahın erken saatlerinde açılan Bunk, güne ‘İlk Isırık’, ‘Komşu Kızı Pastırma’, ‘Simitçi Geldi’, ‘Sucuksuz Olmaz’ gibi kahvaltı seçenekleriyle başlıyor. Pazarları ise 09.00-15.00 arasında 30 TL’ye serpme brunch servisleri var. Öğlenleri için hazırlanan özel sette günün çorbası, günün seçimi, çay/kahve ve tatlı servis ediliyor. Arzu eden menüden diğer lezzetleri de bu öğün için alabiliyor. Bunk’ın salataları 11-16 TL, köftesi 17 TL, makarnaları 12-15 TL fiyat aralığında. Bonfile, New York steak ve cheesecake konusunda Bunk’ın ayrı bir iddiası var, denemeye değer. Makarnalardan size sote ıspanak, somon ve parmesanlı tagliatelle, çocuğunuza da spaghetti bolognese tavsiyemiz. Çocukları oldukça ciddiye alan bir menüsü var Bunk’ın. Nişantaşı’nda alışverişe çıktığınızda çocuğunuzla rahatlıkla gidebilirsiniz.
Menüde ve Amerikan servislerinde genç ruhu yansıtan çizimler yer alıyor. Mekânda oturum da aslında bu ruhu besliyor. Ortam oldukça sıcak, birbirine yakın duran masalardaki sohbet bir anda masa birleştirmeye giden bir kaynaşmaya sebep olabilir. Bunk’a yemeğe gelemiyorsanız bile bir kahve için uğrayın, ayağınızı alıştırın deriz. Sabırlı tiryakiler için kül kahvesi favorimiz. Adana’dan gelen Gar Kahvesi ya da Kurukahveci Mehmet Efendi; siz hangisini seçerseniz onunla hazırlanıyor. Kış aylarında üstü kapalı bahçe kısmında sıradışı bir ocakta yedi-sekiz dakika ağır ağır turuncu renkte bir tozun içinde cezvede pişiriliyor. Paket servisleri yok ama isterseniz siz oradayken eve paket yaptırabiliyorsunuz. Davetleriniz ve grup organizasyonları için de sizin yerinize yemekleri hazırlayan Bunk’ın cheesecake’ini de önce bir yerinde tatmanızı öneriyoruz. Sonra arzu ederseniz önceden sipariş vererek cheesecake yaptırıp, evde ağırlayacağınız misafirlere parmak yedirtebilirsiniz.