Lucas Alexander, Unsplash
Fotoğraf: Lucas Alexander, Unsplash
Fotoğraf: Lucas Alexander, Unsplash

İstanbul Caz Festivali önerileri

Caz ve güncel müziğin pek çok önemli ismini ağırlayan İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşiyor.

Seda Pekçelen
Reklâm

İstanbul’da yaz aylarının klasikleşen etkinliklerinden biri haline gelen İstanbul Caz Festivali, heyecan verici bir programla yeniden karşımızda. İstanbul’un çeşitli konser mekanlarına yayılan festival kapsamında, usta isimlerden yeni keşiflere 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçı sahne alacak. 1994’ten bu yana her yıl İstanbul’da temmuzu caz ayına çeviren festivalin 31’incisi için biletlerinizi Passo’dan edinebilirsiniz.

İstanbul Caz Festivali önerileri

  • Müzik

Bu yılki İstanbul Caz Festivali’nin en heyecan verici performanslarından biri Arlo Parks’ınki olacak. 2021 tarihli ‘Collapsed in Sunbeams’ albümüyle adını geniş kitlelere duyuran ve eleştirmenlerden tam not alan Parks, bu albümünü yüzlerce konser verdiği bir dünya turnesiyle taçlandırmış; Harry Styles, Lorde ve Florence + the Machine ile aynı sahneyi paylaşmıştı. 2023 yılında yayınladığı ‘My Soft Machine’ albümüyle müzik dünyasındaki yerini sağlamlaştıran Arlo Parks’ın yumuşacık vokalini canlı dinleme fırsatını kaçırmayın.

9 Temmuz, Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus, 21.00, 1.100 TL

  • Müzik

YolanDa Brown İngiltere’nin en başarılı kadın saksafon sanatçılarından biri. MOBO ödüllü sanatçı aynı zamanda Londra Filarmoni Orkestrası’nın danışma kurulu üyesi. Eğitmen, yazar, sunucu, hayırsever ve girişimci ünvanlarına da sahip olan çok yönlü müzisyen YolanDa Brown, enerjik ve doğaçlamaya açık özgür müziğiyle İstanbul Caz Festivali sahnesinde olacak. Bugüne dek Eurythmics’ten Dave Stewart, Snarky Puppy’den Bill Laurance, Stereophonics’ten Kelly Jones gibi isimlerle iş birliklerine imza atan YolanDa Brown ile yaptığımız söyleşiyi buradan okuyabilirsiniz.

10 Temmuz, Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus, 21.00, 900-1.450 TL

Reklâm
  • Müzik

Cazın geniş kitleler tarafından sevilmesinde önemli bir rolü olan Gregory Porter, İstanbul Caz Festivali’nin kaçırılmaması gereken konserlerinden birine imza atmak üzere şehre geliyor. Üniversite eğitiminin ardından Brooklyn’de caz kulüplerinde aşçılık yaparken sahneye çıkmaya başlayan Porter’in bugüne dek imza attığı en bilinen parçalarından biri kuşkusuz Dr. Martin Luther King’i anlattığı ‘1960 What?’ oldu. ‘Liquid Spirit’ ile tarihin en çok dinlenen caz albümlerinden birine imza atmış olmanın da gururunu yaşayan Porter, İstanbul’da performansıyla bize umut aşılayacak.

8 Temmuz, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, 21.00, 575-5.750 TL

  • Müzik

Bir Temmuz akşamını Pera’da caz dinleyerek geçirme fikri kulağa hiç fena gelmiyor. 17 Temmuz’da İstanbul’da cazın ilk yeşerdiği mahalle olan Pera’nın üç sakininden aynı anda caz melodileri yükselerek İstanbul’un büyülü atmosferine karışacak. Tarihi Union Française binasındaki Minoa Pera, İstanbul caz sahnesinin çiçeği burnunda mekanı Pera 77 ve şehirdeki iyi müziğin adresi Salon İKSV’de, aynı gecede üç farklı sanatçı sahnede olacak. Pera’da Bir Caz Akşamı’nın konukları Herbie Hancock’un “göz kamaştırıcı” olarak nitelendirdiği Estonyalı piyanist Kristjan Randalu, festivale özel hazırladığı Aretha Franklin repertuvarıyla Dilek Sert Erdoğan ve Avrupa’dan sürpriz bir konuk eşliğinde sahne alacak olan piyanist Can Çankaya.

17 Temmuz, Salon İKSV, Minoa Pera, Pera 77, 20.00, 1.800 TL

Reklâm
  • Müzik

Macaristan’ın yenilikçi orkestrası Modern Art Orchestra, enstrümantal bir deneyim sunmak üzere İstanbul’un yolunu tutuyor. Avrupa’nın en büyük müzik gruplarından biri olan Modern Art Orchestra, 2005 yılında trompet sanatçısı ve besteci Kornél Fekete-Kovács tarafından kuruldu. Kornél, neredeyse 20 yıldır orkestrasında kendi kuşağı ile cazın genç yeteneklerini buluşturuyor. Çağdaş klasik müzik ve cazı aynı potada eritmeyi başaran orkestra, üç kuşağın müzikal yaklaşımını sahneye taşımaya devam ediyor. Türk-Macar Kültür Yılı kapsamında İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olan ekip, çoğunluğu orkestranın altı müzisyeni tarafından bestelenmiş repertuvarlarından eserler icra edecek. Orkestradan önce ise sahnede caz davulunun yükselen yıldızı Kaan Çelen olacak.

4 Temmuz, Rahmi M. Koç Müzesi, 20.00, 900-1.450 TL

  • Müzik

Avusturyalı müzisyen Klaus Waldeck ile Valerie Sajdik, Fransa’ya dair tüm klişeleri nefis melodilere çevirerek dinleyicileri mest ediyor. Valerie’nin sahne aldığı bir düğünde tanışan ikili, karşılaşmalarından tam bir hafta sonra birlikte stüdyoya girmişler ve Saint Privat’yı kurmuşlar. Saint Privat, 31. İstanbul Caz Festivali’nin ödül gecesinde davetlileri Fransız sahillerinde güneşli bir güne götürmeye hazırlanıyor. Aynı gecede festivalin bu yılki Yaşam Boyu Onur Ödülleri de sahiplerine takdim edilecek.

3 Temmuz, Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi, 21.30, 1.500 TL

Reklâm
  • Müzik

Bu etkinlikte Kabataş İskelesi’nden kalkan vapurun her bölümü farklı bir sahneye dönüşüyor ve her sahnede izleyicileri caz, dans ve coşku bekliyor. Kabataş İskelesi’nde sizi İstanbullu swing topluluğu Brassist’in neşeli melodileri karşılayacak. Tur boyunca Brassist’in yanı sıra cazın erken dönem örneklerini Karambola’nın Ragtime ve Dixiland’e özgü dramatik üslubuyla dinleme şansı bulacaksınız. Türkiye’de yaşayan Rus caz müzisyenlerinin kurduğu The Big Rhythm’e eşlik etme ve DJ performansı eşliğinde dans etme fırsatını da kaçırmayın. Vapur, 11.00’de Kabataş’tan kalktıktan sonra Anadolu Kavağı’na uğrayayacak ve 15.30’da Kabataş’a geri dönecek. Anadolu Kavağı’nda öğle yemeği için civardaki restoranlara uğrayabilirsiniz.

14 Temmuz, Kabataş İskelesi, 11.00, 1.100 TL

  • Müzik

Kadıköy’ün farklı mekanlarında İstanbul Caz Festivali’nin tadını çıkarmaya davetlisiniz. Moda Sahnesi, Dorock XL, Kadıköy Sineması ve Kadıköy Sahne'de gerçekleşecek etkinlikte pek çok farklı ismi dinleme şansı bulacaksınız. Festival takipçilerini bu yıl, Hollandalı müzisyenler Thomas Azier ve Baby’s Berserk; folk ve caz rock’ın ülkemizdeki önemli temsilcilerinden Gevende; İstanbul kaosunu enerjik bir ritüele dönüştüren Korhan Futacı; kıtalararası müziğiyle Amerika ve Türkiye’yi buluşturan Coşku Turhan ve beraberinde Ferit Odman, Cenk Erdoğan ve Kağan Yıldız; synth pop ve indie rock ile kendi müziğini yaratan Eve Dönüş Yok; asi tınılarıyla son dönemin başarılı alternatif rock grubu Yangın; içsel yolculuğunun dışavurumu sayılan müziğiyle Min Taka; synthwave’den post-punk’a uzanan tınılarıyla tanınan Brek’in performansları bekliyor.

18 Temmuz, Kadıköy-Moda, 20.00, 900 TL

Reklâm
  • Müzik

Joshua Redman cazı keşfetme arzusunu hiç kaybetmemiş ilham verici bir müzisyen. 1993’te kendi ismiyle çıkardığı ilk albümünden bu yana üretimlerini aralıksız sürdüren sanatçı, 11 defa Grammy’e aday gösterildi. Bugüne dek pek çok farklı müzisyenle çalışan ve ekipler kuran Redman, İstanbul’da son dönemde birlikte çalıştığı vokalist Gabrielle Cavassa, piyanist Paul Cornish, basçı Philip Norris ve baterist Nazir Ebo ile sahne alacak.

16 Temmuz, Esma Sultan Yalısı, 21.00, 900-1.500 TL

  • Müzik

‘Wicked Game’ ile adını duyuran, ‘Blue Hotel’ ve ‘Baby Did A Bad Bad Thing’ gibi şarkılarıyla müzik listelerindeki yerini sağlamlaştıran Chris Isaak neredeyse 40 yıllık ikonik kariyerine iki Grammy adaylığı, bir platin plak, on üç stüdyo albümü, on iki tekli, sayısız kapalı gişe konser ve birçok film müziği sığdırdı. Karşılıksız aşkların, kalp kırıklıklarının ve ayrılıkların bestecisi olarak tanınan Chris Isaak, rock’n roll’un romantik prensi olarak anılıyor. Sanatçının muazzam vokalini canlı dinleyeceğimiz için heyecanlıyız.

12 Temmuz, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, 21.00, 5.750 TL- 575 TL

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm