Emre Altıuğ
Emre Altıuğ
Emre Altıuğ

Emre Altuğ’dan 'Bir Pop Masalı'

Emre Altuğ, Türk pop müziğinin unutulmaz şarkılarını kalabalık bir orkestra, dans grubu ve koro eşliğinde seslendirdiği Bir Pop Masalı projesini anlattı.

Reklâm

‘Bir Pop Masalı’ fikri nasıl doğdu?

Eski aranjman şarkıları dediğimiz uyarlama şarkılara olan merakımla başladı. Daha sonra bu şarkıların sebep olduğu tartışmalar karşıma çıktı. Yani kimi bu şarkıların Türk pop müziğinin kişiliğinin gelişmesinde ya da oluşmasında sorun yarattığını düşünürken, kimi ise çok doğru bir yerden alınan örnekler olması sebebiyle, Türk pop müziğinin gelişimini hızlandırdığını düşünüyordu. Ben de merak ettim araştırmaya başladım. Daha sonra bu şarkılarla ilgili bir konser yapma fikri doğdu kafamda, çünkü çoğu benim de çok sevdiğim şarkılar. Eski halleriyle bile çok değerli, müzikal anlamda yüksek müzikaliteye sahip olduğunu düşündüğüm şarkılar. Araştırırken bu sefer karşıma bu şarkılarla ilgili bir sürü hikayeler çıktı. Türkiye ile, bu şarkıların kahramanlarıyla ilgili hikayeler... Bunun üzerine bu hikayelerle konseri birleştirme kararı aldım. Ve ortaya 70 kişinin 70 yılı anlattığı şahane bir görsel şölen çıktı. 

Türk pop müziğinin 70 yıllık tarihini 120 dakikaya sığdırırken seçimleri nasıl yaptınız? Hangi kriterlere göre şarkıları belirlediniz? 

Son 70 yıldan güzel, eğlenceli, bazıları da enteresan ve hüzünlü hikayeler var işin içinde. Bunları bir denge içinde tutmaya çalıştım. Müzikal anlamda da 20 kişilik bir big band ile çalınacağını düşünerek onlara uygun şarkılar olmasına dikkat ettim. Yani hem hikayelerin bütününü dikkate alarak, hem de müzikal anlamda da dinleyiciye eğlenceli vakit geçirteceğini düşündüğüm şarkılar olmasına dikkat ederek oluşturdum repertuvarı.

Projede sizi en çok heyecanlandıran detay nedir?

Beni heyecanlandıran birçok noktası var bu projenin ama izleyicilerin çoğunun bilmediğini düşündüğüm ve duydukları zaman çok şaşıracaklarını ve keyifleneceklerini hissettiğim birkaç hikaye var. Bunları paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bunun dışında tabii ki tüm görsel şöleni izleyiciyle buluşturacağım için ayrıca heyecanlıyım. 

Zorlu PSM'deki sahne şovu büyük bir prodüksiyon içeriyor. Orkestra, koro ve dansçılarla nasıl bir sinerji yakaladınız? 

20 kişilik orkestra Tolga Kılıç'a emanet. Onun düzenlemeleriyle müzik kalitesi yüksek şarkılar dinleyeceksiniz. 15 kişilik dans grubumuz ise şarkıların yarısından fazlasında dans şovları sergileyecekler. Koreografilerin içinde hem döneme ait koreografiler, hem de modern zaman dansları var. Bir iki şarkıda da lirik dans şovları sergileyeceğiz. Koromuz 30 kişilik bir kadın korosu, ismi Sirene. Müthiş bir sinerji bekliyor izleyiciyi.

Geçmişin hit şarkılarını kendi yorumunuzla seslendirmek nasıl bir his?

En çok önemsediğim şey benim yorumum, benim hissiyatım ve benim duygularımla izleyiciyle buluşacak olmaları. Bu beni çok heyecanlandırıyor.

‘Bir Pop Masalı’nı farklı şehirlerde sahneleme planınız var mı?

Elbette. Ayrıca Zorlu ile hayal ettiğimiz şey tabii ki sezon boyunca bu projenin sergilenmesi. Yaz ayları için de konuştuğumuz ve düşündüğümüz bölgeler var.

Bu projeyi hayata geçirirken size en çok zorlayan ve mutlu eden anlar nelerdi? 

Açıkçası bu projenin her anından çok büyük keyif aldım. Yaklaşık üç ay ciddi anlamda bu projeye konsantre oldum. Kocaman bir ekiple çalıştım. Projemizin belgeseli de çekiliyor. Konser anına kadar da çekilmeye devam edecek. Tabii ki konserimizin de bir kaydı olacak. Dolayısıyla her an bizim için çok kıymetliydi. Bilmediğim sözleri görmek, şarkıların hikayeleriyle birleştirmek, şarkıların arkasındaki hikayeleri öğrenip, o şarkıları tekrar dinlemek ve hatta yorumlamak inanılmaz büyük bir heyecan yarattı bende. Tahmin ediyorum seyircide de aynı heyecanı yaratacak.

Emre Altıuğ
Emre Altıuğ

Müzik ve oyunculuk kariyerinizi nasıl dengeliyorsunuz?

İkisini de neredeyse 15-16 yaşımdan beri hayatımda tutuyorum. Biri olmasa, sanki bir bacağım yokmuş gibi hissederim. Dolayısıyla bugüne kadar sürdürdüğüm bu ikili deliliği, bundan sonra da sürdürmeyi düşünüyorum. 

90’lar ve 2000'lerin başında Türk pop müziğinde büyük bir yükseliş yaşandı. O dönemle günümüzü kıyasladığınızda neler değişti? 

Tabii ki her şey teknolojiyle birlikte değişiyor. Jenerasyon değiştikçe yine algılamalar değişiyor. Belki de üretiminin, özellikle popüler üretimin matematiği de değişiyor. Ama duygular hiçbir zaman değişmez. Bizim yaptığımız şey de duygumuzu paylaşmak. Duygu ve samimiyetin bir arada paylaşılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim yaptığımız müzik açısından söylüyorum bunu. Dönem dönem müzik türlerinde farklılıklar olabilir. Farklı müzik türleri biraz daha ön plana çıkıyor olabilir. Bunun da iyi ve doğru bir şey olduğunu düşünüyorum. Orada da neyin kalıcı, neyin gündelik olduğunu dinleyici belirleyecek elbette. Aynı bizim pop müzikte olduğu gibi.

İlk albümünüzden bugüne sanat anlayışınızda ve müziğe bakışınızda neler değişti? 

Sanat anlayışımda ve müziğe bakışımda hiçbir şey değişmedi. Ancak üretimde değişen bazı şeyler var elbette. Demin de söylediğim gibi jenerasyon değişince matematikler de değişiyor bazen. Burada benim şikayetçi olduğum şey pop müzikte sadece zaman meselesi. İki buçuk dakikanın üzerinde bir şarkıya konsantre olamayan ya da olmak istemeyen bir jenerasyonla karşı karşıyayız. Dolayısıyla benim ilk albümümdeki şarkılar 4,5-5 dakika ortalamadayken şimdi iki buçuk dakikayı geçemiyoruz. Introduction dediğimiz şarkının melodili giriş bölümü kalmadı artık. Bunlar bana göre müzik kalitesini yükselten değerlerdi. Ancak son dönemde herkes hayatı her alanda biraz acelesi var gibi yaşadığı için bu müziğe ve konsantrasyona da yansıyor. Dolayısıyla biz de üretimimizi bu noktada iki buçuk dakikayla kısıtlamak zorunda kalıyoruz bazen. Ama bazen de ne yalan söyleyeyim, kendimi gerekeni yapmaktan alıkoyamıyorum. Yani bir şarkı üç, üç buçuk dakikayı bulacaksa da ve öyle güzel olduğuna inanıyorsam, duygusunun karşı tarafa öyle daha doğru geçtiğine inanıyorsam o şarkıyı o şekilde yayınlamayı uygun görüyorum.  Müzikal anlamda da tabii ki sound’lar değiştiği için biraz daha günümüze uygun sound’lar kullanmayı zaman zaman tercih ediyorum.

Sahnede ilk günkü heyecanı yaşıyor musunuz?

Kesinlikle çok heyecanlanıyorum! Heyecanlanmadan zaten bu iş yapılmaz. Bu işin heyecanı bizim için motivasyon kaynağıdır. Ancak tabii ki bugünün farkı, sahneye çıktığım zaman ne yapacağımı çok iyi bilmem. Dolayısıyla bu heyecan aslında eli ayağına dolanma heyecanı değil, dinleyiciyle ve izleyicilikle buluşacak olmanın verdiği heyecan.

Şarkılarınız arasında sizin için en özel olan hangisi? 

Neredeyse hepsi diyebilirim. Ama tabii ki seyirciyle karşılıklı ve birlikte söylediğim şarkılar benim için ayrı önem taşıyor. Bunların arasında üçleme dediğim ‘Gidecek Yerim Var’, ‘Aşk-ı Kıyamet’ ve ‘Neyleyim’ kariyerimde çok önemli bir yerde duruyor. Seyirci bu şarkıları artık kendi söylüyor ve ben de bundan büyük keyif alıyorum. Her seferinde tüylerim diken diken oluyor, çok heyecanlanıyorum. Onun için bu üç şarkıyı ayrı bir yere koyuyorum.

Bir Pop Masalı, sezon boyunca Zorlu PSM'de.

Tavsiye edilen
    Reklâm