Chill-Out Festival

Chill-Out Festival’da kaçırmamanız gereken isimler

Yaz aylarını iple çektiğimiz gibi, Chill-Out Festival’ın da tüm sene boyunca yolunu gözlüyoruz. Peki, nihayet bu ay kavuştuğumuz Chill-Out Festival’da bizi neler bekliyor?

Reklâm

Dile kolay, 12 seneyi geride bıraktı Chill-Out Festival. Yıllar boyunca bizleri iyi müzikle buluştururken muhteşem bir festival ortamı da yaratmayı başaran Chill-Out Festival ekibi, yine sıkı çalışmış ve harika bir programa imza atmış. Canlı müzik dinlemeyi ve açık hava festivallerini iyiden iyiye özlediğimiz şu günlerde Chill-Out Festival hepimize ilaç gibi gelecek kuşkusuz. Bir kez daha Life Park’ın yemyeşil ortamında düzenlenen festival, dört sahnede 50’den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı ağırlıyor. Chill-Out ile özdeşleşen renkli, özgür, doğayla iç içe ortam; hamaklar ve pofuduk yastıklar da yerli yerinde. Yani her şey bildiğimiz ve özlediğimiz gibi. Festival programının bu yıl oldukça geniş bir yelpazeye yayıldığının altını çizmek gerek; yani farklı müzik türlerine ilgi duyan arkadaşlarınızla festivalin tadını çıkarabileceksiniz. Yılın en mutlu hafta sonu kapıyı çalmak üzere, planlarınızı ona göre yapın ve Chill-Out Festival’ı sakın kaçırmayın.    

Chill-Out Festival Istanbul 2017, 20-21 Mayıs, Life Park, 12.00 (kapı açılış), kombine: 216 TL, tek gün: 136,25 TL, www.chilloutfest.comBiletler Biletix'te.

The Tiger Lillies

Teatral sahne şovlarının yıllardır değişmeyen ismidir The Tiger Lillies. Kabare ruhunu punk kültürüyle buluşturarak kendilerine has bir sound ve hayran kitlesi yaratmayı başaran İngiliz üçlü, 90’lı yıllardan bu yana hayatımızda. Provokatif şarkı sözlerinin güçlü melodilerle flört ettiği müzikleriyle avangart bir tat yakalayan grup, geçtiğimiz yıllarda Hamlet’i benzersiz bir şekilde yorumladıkları ‘The Tiger Lillies Perform Hamlet’ ile konuşulmuş, hatta bu şovla İstanbul’a da uğramıştı . Hazır ‘A Cold Night in Soho’ adlı albümleri de bu yıl piyasaya çıkmışken, yaratıcı sahne şovlarına tanık olmanın şimdi tam sırası. Malum, bir The Tiger Lillies kolay yetişmiyor…

José González

Ruhumuzu dinlendiren modern zamanlar ozanlarından biri José González. İster grubu Junip ile yaptığı albümleri dinleyin, ister solo diskografisine kulak verin; müzisyenin yumuşacık vokallerine eşlik eden muazzam gitar tınıları sizi de hemen etkisi altına alıverecek. ‘Heartbeats’ (The Knife), ‘Love Will Tear Us Apart’ (Joy Division) gibi parçalara getirdiği yorumların da seveni çok. Çimlere ya da bir Chill-Out Festival klasiği olan hamaklara kendinizi bırakıp gözlerinizi kapayın ve González’in sizi başka diyarlara götürmesine izin verin... Bize sonra teşekkür edersiniz.

Reklâm

Aláfia

São Paulo’da kurulan kalabalık bir grupla karşı karşıyayız. Geleneksel Brezilya tınılarını São Paulo sokaklarının ruhu ve günümüz müziği ile aynı potada eriten grup, yeni keşiflere açık olan bünyeleri tatmin edecek. Performansları öncesinde geçtiğimiz Mart ayında piyasaya çıkardıkları yeni albümleri ‘SP não é sopa, na beirada esquenta’yı dinlemenizde fayda var. Şiir, funk ve elektronik müziği harmanlayarak São Paulo ile yaşadıkları aşk-nefret ilişkisini anlatan grup sahnedeyken, hafiften dans etmeye başlamanız işten bile değil. Ne de olsa Brezilya ruhu bir başka…

Nicola Cruz (live)

Ne mutlu Güney Amerikalıyım diyene! Nicola Cruz eminiz bu cümleyi içinden sıklıkla geçiriyordur. Fransa’da doğsa da müzikal ilhamını köklerindeki Güney Amerika’da bulan Cruz, Ekvador’a yerleşecek kadar hayran kıtanın kültürel mirasına. Perküsyonla başladığı müzik yolculuğunda Cruz, artık Latin Amerika’nın yerel müziklerini Batı’nın elektronik filtresinden geçirebilecek bir noktaya yükseldi. Sonuç, nefis. Hem spiritüel, hem de dans etmek için ideal. Tıpkı son birkaç senedir yükselişte olan Latin Amerika çıkışlı diğer elektronik çalışmalar gibi… Analog sevdalısı Cruz’un 2015 tarihli ilk albümü ‘Prender el Alma’ da keşfedilmeyi bekliyor.

Reklâm

Matthias Meyer

Berlin’in meşhur kulüplerinden Watergate’i bilirsiniz. Hamburglu DJ ve prodüktör Matthias Meyer’in CV’sinde en çok dikkat çeken maddelerden biri Watergate’in resident’lığını üstlenmiş olması kuşkusuz. House ve teknoyu muhteşem bir groove ile yoğuran Meyer, plak şirketi Liebe*Detail’in de yıldız isimlerinden biri. Meyer, sizi Chill-Out Festival’da DJ kabininin önüne kurtlarınızı dökmeye bekliyor.

Skye & Ross

İngiliz grup Morcheeba dağıldıktan sonra vokalist Skye Edwards ve gitarist Ross Godfrey boş duracak değillerdi… İkili güçlerini birleştirdi ve Morcheeba’ya milyonlarca albüm sattıran trip hop, blues ve downtempo soul formülünü benimseyerek harika bir albüm piyasaya sürdü. Morcheeba’yı özlediyseniz, grubun mirasını devam ettiren Skye & Ross’un performansı tam size göre.

Reklâm

Hyenah

House piyasasını gizemli maskesinin ardından süzerek başarıya ulaşan Hyenah müziğine Afrika ritimleri katarak fark yaratıyor. Dixon ve Âme gibi isimlerin desteğini arkasına alan Hyenah’ın bugün Afro-house’un en başarılı isimlerinden biri olmadığını kim iddia edebilir? Kendisi aynı zamanda Watergate’in de vazgeçilmezlerinden biri. Maskenin arkasında kim olduğunu boş verin kendinizi müziğin kollarına bırakın; Hyenah zaten tam olarak bunu yapmanızı istiyor.

Tony Allen & His Afrobeat Orchestra

Afrobeat’i ondan, onu Afrobeat’ten ayrı düşünmek imkânsız. Tony Allen’dan bahsediyoruz elbette. Fela Kuti ile birlikte Afrobeat’in babası olarak görülen büyük usta Tony Allen, bir kez daha caz ve funk’ın Afrika müziğiyle yoğrulmuş halini en iyi şekilde icra ederek kulaklarımızın pasını silecek. Efsane mertebesine çoktan ulaşan, 1940 doğumlu davulcuyu ve orkestrasını daha önce canlı dinlemediyseniz bu fırsatı kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ederiz.

Atom™ (live)

Uwe Schmidt adı size de bir yerlerden tanıdık geliyor mu? Cevabınız evet ise minik bir ipucu verelim; bu tanışıklığın sebebi müzisyenin Señor Coconut projesi olabilir. Schmidt’in Señor Coconut dışında imza attığı diğer projelerinden bir diğeri ise Atom™. Evet, farklı mahlaslar kullanarak müziğin apayrı kulvarlarında kulaç atmak tam da Schmidt gibi bir müzisyenin yapacağı bir şey. Vizyonu geniş, cesur ve keşfetmeye meraklı… Latin müzikleriyle flört ettiği eğlenceli ve tüy gibi hafif Señor Coconut projesinin aksine Atom™ ile daha ziyade elektronik müzik ile yakın bir ilişki kuranların radarına girebilecek işler üretiyor Schmidt. Müzisyenin geniş diskografisinde yer alan en önemli projesiyle Chill-Out Festival’da sahne alması ise bizim için nimet.

Reklâm

Cymande

70’li yılların meşhur funk grubu, geçtiğimiz yıllarda harika bir geri dönüş yaptı. Bu geri dönüşün birkaç konserlik bir turneden ibaret olmadığını kanıtlarcasına 2015 yılında ‘A Simple Act of Faith’ adlı bir de albüm yayınladılar. Peki, Cymande’ın Britanya’nın en çok sample’lanan gruplarından biri olduğunu biliyor muydunuz? Lafı uzatmayalım ve sizi ‘Bra’, ‘Dove’ gibi efsane parçaları canlı dinlemek üzere sahne önüne alalım.

Romare (live band)

Prodüktör Archie Fairhurst, müziğinde kullandığı kes-yapıştır tekniğiyle Ninja Tune etiketinin merakla takip ettiğimiz simalarından biri haline geldi. Müzisyen, ikinci el plaklardan topladığı sample’larla hayat veriyor Romare projesine. ‘Love Songs Part Two’ adlı ikinci albümünü de yine Ninja Tune üzerinden geçtiğimiz yıl dinleyicilerle buluşturan Romare, artık daha ziyade disko ve saykedelik sularda yüzüyor. Yine sample’lar kullansa da bu kez enstrümanların birçoğunu kendi çalmış. İsmini Afrikalı Amerikalı kolaj sanatçısı Romare Bearden’dan alan müzisyenin performansını heyecanla bekliyoruz.

Reklâm

Burnt Friedman (live)

Neredeyse 40 yılını elektronik müzikle iç içe geçirmiş bir müzik adamı Burnt Friedman. Onun müziğini kısaca elektronik müzik etiketi altında tanımlamak haksızlık olur. Kariyeri boyunca ambient, future jazz, dub tekno gibi türlerle temas ederek elektronik müziğin yaratıcı ve deneysel tüm alanlarında varlık gösterdi Friedman. Ve sonuç olarak kendine has bir sound icat etmeyi başardı. Festival alanının sunduğu nice güzelliğe kendinizi kaptırıp Burnt Friedman’ın performansını kaçırırsanız sonra çok üzülürsünüz.

Be Svendsen (live)

Hipnotize edici groovy bir tekno seti ve içsel bir yolculuk için tüm enerjinizi toplayın, Be Svendsen performansında fazlasıyla ihtiyacınız olacak! Danimarkalı Be Svendsen kitleleri müziğiyle meditatif bir yolculuğa çıkarmak konusunda usta; hatta kendisi için bir modern zamanlar şamanı desek yeridir. Vokallerin ve nostaljik sample’lar’ın kullanımına ve tekrarlara bilhassa önem veren Be Svendsen “Müzik, büyük resmi görebilmenize vesile olmalı. Mizah ve trajediyi buluşturmayı seviyorum,” diyor.

Chill-Out Festival’ın daldan dala atlayan programı seçtiğimiz isimlerle sınırlı değil kuşkusuz. Hayata mola vereceğiniz bu iki gün boyunca ambient tınılarıyla Alman ses tasarımcısı Akatana, muhteşem plak koleksiyonuna gıpta edeceğiniz Baby Vulture, melodik ve romantik minimal kulüp müziğinin temsilcisi Canson, Chicago ekolünü hipnotik synth’ler ve perküsyonlarla destekleyen tarzıyla Chaim, tribal müziğiyle sizi karanlık diyarlara ışınlayacak Culoe De Song, krautrock ve pop müziğin harika bir karışımını sunan Dollkraut, ambient ve minimal teknoyu buluşturarak bu türlere yepyeni bir soluk getiren Hubble, Berlin tarzı elektronik müziği kendince yorumlayan Fransız Jacques, oryantal klasikler ve Berberi ezgilerini modern elektronik müzikle harmanlayan Jugurtha, Latin Amerika’nın cumbia müziğini sahnelere taşıyan Arjantinli La Yegros, Fransız diskosuna indie ruhu katan L’Impératrice, geçen yıl yayınlanan ‘Schaum’ albümleriyle deneysel müzik sevdalılarının ağzına bir parmak bal çalan Masayoshi Fujiita & Jan Jelinek, funk, Afro ve caza selam gönderen Mop Mop, oryantalist melodilere modern bir hava getirenlerden Moscoman, Romanya’nın en önemli prodüktörlerinden Petre Inspirescu, piyanodan gitara koradan kalimbaya pek çok enstrümanı elektronik alt yapılarla besleyen Satori ve çok daha fazlası size eşlik edecek.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm