Ceren Necipoğlu İstanbul Uluslararası Arp Festivali'ni düzenleme fikri nasıl ortaya çıktı? Festivali nasıl bir sürecin sonucunda hayata geçirmeye başladınız?
Biricik kardeşimi en verimli çağında elim bir uçak kazası sonucu kaybettikten sonra, onun öğrencileri ve arkadaşlarıyla beraber kafamızda hep onun adını ve misyonunu yaşatma fikri vardı. Hayal kurarak başladık, ilk festivalin düzenleme komitesi olarak güçlerimizi birleştirdik ve yola çıktık. Burada özellikle düzenleme komitemizin kıymetli danışmanları Özalp Birol ve Uğur Nalbantoğlu’na bir kez daha teşekkür etmek isterim, zira büyük destek vererek bizimle birlikte en güzel şekilde festivali hayata geçirmemize vesile oldular. Festival bizlerin bireysel çabaları ve değerli sponsorlarımızın desteğiyle gerçekleşebildi, tüm destekçilerimize müteşekkirim.
Festival 2020 yılındaki ilk edisyonunun ardından bu yıl ikinci kez düzenleniyor. Verdiğiniz uzun aranın sebebi nedir? Gelecekte festivali her yıl düzenlemeyi düşünüyor musunuz?
Ceren Necipoğlu İstanbul Uluslararası Arp Festivali’nin ilki oldukça başarılı olmuştu ve ikincisini de üç yıl sonra düzenlemeyi planlamıştık. Ancak 2020 yılının Mart ayından itibaren tüm dünya bir pandemi sürecine girdi ve yaklaşık iki sene alışılagelmişten çok farklı bir süreç yaşadık. Festivalimiz oldukça geniş kapsamlı olduğu için çok ciddi bir ön hazırlık süreci gerekiyor, bu nedenle ikincisinin de en az ilki kadar başarılı olabilmesi için Ocak 2025’te karar kıldık. Uluslararası müzik yarışmaları genelde üç yıl arayla yapılmakta. Bu kadar kapsamlı olan festivalimizin devamını biz de üç yıl sonra gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
İlkinden bu yana festivalde neler değişti? Bu yıl festival müzikseverlere neler vadediyor?
İkinci festivalimizin ilkinden hem bir gün daha uzun hem de daha yoğun bir program içeriyor. Yarışmalar ilkindeki gibi iki farklı yaş kategorisinde solo arp ve oda müziği. Sadece solo arp kategorilerinde yaş aralıklarını biraz daha genişlettik ve zorunlu repertuvarı her iki kategorinin birinci aşamalarında tek esere indirdik. Böylece yarışmacılarımızı daha esnek ve özgün bıraktık. Repertuvardan bahsederken özellikle şunu da belirtmek istiyorum: Young Hope kategorisinde birinci aşamadaki zorunlu eser Ceren’e ithaf edilmiş olan Garrett Byrnes’ün ‘Amhran Slan’ adlı eseri. Young Artist kategorisinin birinci aşamasındaki zorunlu eser ise Berkant Gençkal’ın ‘The Stairs of MC Eschel/MC Eschel’in Basamakları’ adlı eseri. Değerli bestecimiz Berkant Gençkal bu eseri bizim ricamız üzerine 2. Ceren Necipoğlu İstanbul Uluslararası Arp Festivali için özel olarak besteledi.
İkinci festivalimiz kapsamındaki tüm yarışmalar, ustalık sınıfları, çalıştay ve söyleşiler İstanbul’un gözbebeği Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. İlk festivalde sadece iki sanatçımızla ustalık sınıfımız varken, bu sefer beş sanatçımızla ustalık sınıflarımız olacak. Bunlar ilkinden farklı olarak sadece arpa değil, aynı zamanda oda müziğine de yönelik. İlk festivalde üç çalıştay yapmıştık, bu sefer altı çalıştay, iki tane de söyleşi planladık. Birinci festivalde sadece üç konsere yer vermişken, bu sefer üç farklı mekanda beş konserimiz olacak. Konserlerimizde kıymetli jürilerimizin yanı sıra ilk festivalimizin kazananlarını ve de çok başarılı konuk sanatçı ve gruplarımızı ağırlayacağız. Dolayısıyla 2. Ceren Necipoğlu İstanbul Uluslararası Arp Festivali müzikseverlere adeta bir şölen vadediyor.
Bu yılki festival programını nasıl oluşturdunuz?
Bu yılki festival programımızda ilk festivalde başarıyla gerçekleştirdiklerimizi yineleyip, farklı ve güzel dokunuşlar yaparak programı zenginleştirmeye çalıştık. İlk hedefimiz gençlerimizin ufkunu açmak ve sanatsal gelişimlerini desteklemek. Jüri seçimimiz, yarışma repertuvarlarımız, ustalık sınıflarımız, çalıştaylarımız ve söyleşilerimizi buna göre planladık. Odak noktamızda gençler olunca, 17 Ocak tarihini de Gençlik Günü ilan ettik ve o gün ilk festivalin kazananlarını konser vermeye davet ettik. Bunu önümüzdeki dönemler için bir gelenek haline getirmeyi arzu ediyoruz. 18 Ocak Ceren’in doğum günü olduğu için o akşamki konserlerimiz Ceren Necipoğlu Doğum Günü Özel Konseri olarak yine Pera Müzesi’nde gerçekleşecek. 19 Ocak’ta da festivalimizin kapanış şölenini AKM Tiyatro Salonu’nda gerçekleştireceğiz.
Arp, enstrüman olarak sizce ülkemizde yeterince biliniyor mu? Arp sanatıyla yeni tanışanlara kimleri dinlemelerini tavsiye edersiniz?
Aslında yakın zamana dek arp toplumun herkesçe bilinen bir çalgı değildi. Teknolojinin ilerlemesiyle insanların daha çok karşısına çıkar oldu. Ama arpın herkesçe tanınmasında ne yazık ki Ceren’in vefatı çok etkili oldu. Ceren’in hayattaki en büyük arzularından biri arpı ve müziğini hem Türkiye’ye hem de dünyaya tanıtmaktı. Ne yazık ki bu hayali onun kaybıyla gerçekleşti. Ben bu anlamda festivalin de bu konuda kıymetli bir araç olduğuna inanıyorum ve arp sanatıyla yeni tanışanlara festivali takip etmelerini öneriyorum.