[title]
2014 yılında tam da Record Store Day’de kapılarını açmıştı Analog Kültür. DJ ve prodüktör Kaan Düzarat, stüdyosunu taşıyacak yeni bir yer ararken, stüdyonun aynı zamanda bir plakçı da olmasını hayal etmiş. “2013 sonlarında plak dükkânı sayısı hayli azdı. Nitelikli, eski veya yeni elektronik müzik bulunabilecek plakçı yoktu. Yalnızca elektronik değil, kendi filtremden geçirdiğim müzikleri paylaşabileceğim bir alanım olsun istedim,” diyor. Şimdilerde hem plakçı hem de stüdyo olarak yoluna devam ediyor Analog Kültür. Burası Düzarat ve ekibinin adeta ikinci evi. Stüdyolarını Partapart ekibiyle paylaşıyorlar.
Analog Kültür’ün kapısından girdiğinizde sizi nefis kahveleriyle ve misafirperver tavırlarıyla karşılıyorlar. Ve tabii ki yüzde sekseni ikinci el, gerisi sıfır plaklardan oluşan muhteşem arşivleriyle. 70 ve 80’lerin 45’lik ve albümleri; 90 ve 2000’lerin house, tekno, drum ‘n’ bass, synthwave, krautrock plakları başı çekiyor. Caz, funk, soul, bossa, Orta ve Uzak Doğu müzikleri, rock ve klasik müzik plakları da var. Düzarat, nitelikli yerli müzik üretiminde son yıllarda gerçekleşen artışa dikkat çekiyor. Yerli müziklerin plaklarını Analog Kültür arşivine katmak onu çok mutlu ediyor.
70’lerde Türkiye’de üretilen müzikleri araştıran yabancıların çoğu birkaç yıl öncesine kadar Analog Kültür’de alıyordu soluğu. Şimdi durum farklı. “Yabancı müşterimiz iki üç kat azaldı. Yerli müşterimiz de…” diyor Düzarat. Neyse ki kemik kitlesi Analog Kültür’ü bırakmış değil. DJ’lik, prodüksiyon ve stüdyo konularında bilgi edinmek isteyen gençler kapısını çalıyor Düzarat’ın. Şehre çalmaya gelen birçok DJ ya da müzisyen de. Dükkâna uğrayıp “Evladım, rahmetlinin plakları var, ilgilenir misiniz?” diyen bile oluyormuş.
Sattıkları en pahalı plak Selda’nın ilk albümünün ilk baskısı. Discogs üzerinden yurt dışına 250 Euro’ya gitmiş. Düzarat’ın satmaya kıyamayacağı imzalı plaklar da var. Biri Moğollar’dan Taner Öngün’ün imzaladığı ‘Garip Çoban’ plağı. Zafer Dilek imzalı ‘Oyun Havaları’ ile Gökçen Kaynatan (geçen yıl Düzarat’ın da dahil olduğu bir ekiple Kırım Kilisesi’nde nefis bir konser vermişti) imzalı ‘Pencerenin Perdesini’ ise diğer kıymetlileri. Ve asla satamayacağı plaklardan bir diğerinin hikâyesini anlatıyor. “Barış ve Lale Manço’nun düğünlerinde davetiye olarak dağıtmak üzere kaydettikleri bir 45’lik vardır. ‘Düğün Davetiyesi’ adıyla da bilinir piyasada. Elime her ikisinin de imzası olan bir kopya geçti. Funk altyapılar eşliğinde kendi sesleriyle ilanı aşkları, esprili inatlaşmaları, cilveleşmeleri ve düğüne davetleri var plakta. Muhtemelen Kurtalan Ekspres ile girip kaydetmişlerdir.”
Plak dışında az da olsa kaset, CD (çoğu ücretsiz dağıttıkları demolar) ve kitap da var burada. Müzik kitaplarının ve kasetlerin sayısını artırmak istiyorlar. 70’lerden amfi, hoparlör, plak çalarlar, analog synth, drum machine’ler, orglar, efekt pedalları bulabilirsiniz burada. Kötü durumdaki birçok aleti onartarak yeniden kullanıma kazandırıyorlar.
Hatırlarsınız geçtiğimiz yıllarda müzik etkinliklerine ev sahipliği yapmışlardı. Boiler Room yayını, Record Store Day 2015 kapsamındaki konserler… Bu etkinliklerin devamının gelip gelmeyeceğini sorduğumuzda Düzarat’ın cevabı çevrenin geldiği noktayı gayet iyi anlatıyor. “Çok isterdik ancak malum Tophane’ye yakınız. Boiler Room’da az daha dükkâna dalacaklardı gündüz vakti. Hâl böyle olunca konserleri kapıya taşmadan, akustik ya da küçük sistemle yapabilir hale geldik.”
Kaan Düzarat
Plakların yükselişinin artacağını ve kasetlere de sıçrayacağını ön görüyor Düzarat. “300-500 kopya da olsa plak basan, kendi çabasıyla dağıtan bağımsız gruplar seslerini duyuracaklar,” diyor. Türkiye’nin müzik sahnesindeki bu gelişmeler onu çok heyecanlandırıyor, pop müzikteki yeni akımları bu grupların şekillendireceğini düşünüyor.
Analog Kültür cephesinden güzel bir haberle noktalayalım. Editoryal içerikle desteklenen bir web radyosu açıyorlar. Analog Kültür’den, başka mekânlardan ve özel etkinliklerden canlı yayınlar da yapacaklar. Ayrıca Mayıs’ta radyo üzerinden canlı yayınlanacak iki konser düzenleyecekler; Gigi Masin ve Etienne Jaumet. Merakla bekliyoruz.
