2017 için geri sayım başladı!

Yılbaşı akşamlarının bir nevi mini bir karnaval olduğu malum. Yıl boyunca hesaplı kitaplı yapmak zorunda olduğunuz her şeyi bir kenara bırakıp ölçüyü kaçırmak istiyorsunuz. Fakat kafanız klozette uyanacak kadar abartmanın, asansörlere otostop çekecek raddeye gelmenin de manası yok. Karaciğerinize, sizi idare etmek zorunda kalacak arkadaşlarınıza, ertesi gününüze yazık. Akşamdan kalma bir halde başınız çatlarken binbir heves listelediğiniz yeni yıl kararlarını uygulamaya başlamak da pek kolay olmaz herhalde. Gelin her bulduğunuzu kafaya dikme işini bırakın. Yılbaşı gecesinde, etraftaki herkesi koşulsuz sevmeye başladığınız, kusmadan önceki o karanlık ana ulaşmayacağınız bir tempoda için. 

Önerimiz
Babanızın yıllardır vitrinde bir sanat eseri gibi sergilediği kıymetli şişe açılmayıversin. Yılbaşı gecesini klasik içkilerle geçirmek zorunda değilsiniz. Bunun yerine ferah kokteylleri tercih edin. Hatta evdeyseniz, kendi kokteylinizi kendiniz hazırlayın. Rehbere ihtiyacınız varsa İş Bankası Yayınları’nın yayınladığı ‘501 Kokteyl’ kitabına göz atın. 

“Madem yılı kapatıyoruz, öyleyse neden patlayıncaya kadar yemiyorum? Nasıl olsa yarın itibariyle Hint fakiri diyetine başlamayacak mıyım?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Büyük ihtimalle başlamayacaksınız ama sorun da o değil zaten. Elimizdeki menüye bir bakalım: Hindi, iç pilav, karışık çerez ve sınırsız mandalina. 70 yıldır aynı terane. Bir Şükran Günü yemeği olan hindinin nasıl olup da bizim yılbaşı soframıza oturduğu muğlak. Avrupalı göçmenlerin Kuzey Amerika yerlilerine şükranlarını sunmak için başlattıkları bir geleneğin baş aktörü bir şekilde bizim yılbaşı kutlamalarımıza sızmış. Yıllar yılı aynı yılbaşı sofralarına oturup durduk, bir sene ara verseniz bir şey olmaz. Yarısını zor tüketeceğiniz bir hindinin hayatını kurtarmış olursunuz en azından. 

Önerimiz
Alternatif bir menü peşindeyseniz deniz ürünleri yardımınıza koşabilir. Balık bol, fiyatlar makul. İster gerçek bir derya kuzusu olan toriklere saldırın, ister bir İstanbul klasiği olan lüferi tercih edin. Dışarıda olacaksanız Kuruçeşme’deki İnari Sushi - Omakase’de Dj Serkan Eles’in performansı eşliğinde sushi’ye ve Uzak Doğu füzyon mutfağına doyabilirsiniz

Bu soruyu ilk soracak insanın gözlerinin içine bakın ve içtenlikle “Lütfen, yalvarırım, sus,” deyin, sizi anlayacaktır. Bir safta “Evimizde güzel güzel oturalım, dışarıda bir halt mı var?” diyen tayfa; diğer yanda ise “Aman yılda tek bir gecemiz var, eve tıkılıp kalmayalım,” diye söylenen enerjisi yüksek kurtlular... Tabii bir de bu iki grup arasında kararsız kalanlar. Ev partiniz büyük ihtimalle hayal ettiğiniz kadar şahane geçmeyecek, belli bir saatten sonra insanlar tek tek sızmaya başlayacak. Dışarı çıktığınızda ise iğne atsanız yere düşmeyecek mekânlarda fiks menülere gömülüp gürültü içinde karşınızdakine laf anlatmaya çalışacaksınız. Meydanlarda taciz edilmeden hayatta kalabilirseniz, binlerce insanla aynı anda 10’dan geriye doğru sayma şansınız da var.

Önerimiz
Nerede olduğunuz o kadar önemli değil, o konuda anlaşalım. Mühim olan nasıl bir kadroyla birlikte olduğunuz. Fakat illa herkesin gönlü olsun istiyorsanız Şile, Polonezköy ya da Adalar; İstanbul yakınlarında bir ev bulun, komşu korkusundan da, ev rutininden de, kalabalıktan da kurtulun. Yeni yıla temiz havada, temiz bir kafayla girin. 

Yılbaşıyla ilgili filmlerden ve televizyondan öğrendiğimiz detayların haddi hesabı yok. Süslenen çam ağaçları, altında kimsenin öpüşmediği ökse otları, gece yarısı giyilmek üzere hazır edilen kırmızı iç çamaşırları... İşte bunlar batının ahlaksızlığı olmasa da lüzumsuzluğu diyebileceğimiz detaylar. Boş yere kendinizi zorlamayın. O dandik takma sakallarla Noel Baba’dan çok bir müsamerede Nasrettin Hoca’yı canlandıran bir ilkokul öğrencisine benziyorsunuz. O süslediğiniz çam ağacı da şubat ortalarına kadar salonda kalıp bir süre sonra sinirlerinizi bozmaya başlayacak. Yol yakınken vazgeçin.

Önerimiz
Geleneklerden kopmam diyorsanız, Almanlar, Finler ve Türkler gibi kurşun döküp ortaya çıkan şekilden kısmetinizi okuyabilir; Japonlar ya da İrlandalılar gibi bereket için pencereden nesneler atabilirsiniz. “Ağaç süslemezsem olmaz,” diyenlerdenseniz, çam ağacı klişesinden sıyrılıp kökenleri Orta Asya’ya uzanan Osmanlı geleneği nahıla buyurun. Çiçekler, taşlar, kâğıtlar ve hayvan figürleriyle bezeli bir yapay ağaç olan nahıl yaratıcılığınızı kullanmanız için ideal bir fırsat. 

1/10⁷. Bu sayı ne yazık ki yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyenin size çıkma ihtimali. İstatiksel olarak maymunlar tarafından tokatlanarak hayatınızı kaybetme ihtimaliniz büyük ikramiye kazanmanızdan birkaç kat daha fazla. “Ama her yıl birileri büyük ikramiyeyi kazanıyor,” dediğinizi duyar gibiyiz. Öte yandan her yıl birileri maymunlar tarafından öldürülüyor, fakat bu konuda hiç de o kadar duyarlı değilsiniz. Bu büyük kumarda kazanma ihtimalinizin azlığının farkında olduğunuz için tombalaya sarılıyorsunuz zaten değil mi? Okey ve barbutla birlikte tarihin en sıkıcı üç oyunundan biri olan tombalayı bir gelenek haline getiren atalarımız trollük müessesesinin temellerini attıklarının da farkındaydılar muhakkak. Kendinize başka eğlenceler bulun lütfen.

Önerimiz
Size sıkıcı tombala yerine yaratıcı alternatifler önerebiliriz. Hayal gücünüzü gazlayacak Dixit, sizi bir strateji uzmanına çevirecek Catan ya da Orta Çağ’a ışınlanacağınız Carcassonne gibi masa oyunlarının tahmin ettiğinizden çok daha fazla eğlence vadettiği kesin. 

Yeni yıl filmi diye bir tür var. Bu filmlerin bir kısmı gerçekten yeni yıl temalı, bir kısmı da Ramazan ayında dönüp duran ‘Çağrı’ misali şartlı refleksle aklımıza yılbaşını getiriyorlar. ‘Home Alone / Evde Tek Başına’, ‘How the Grinch Stole Christmas / Grinç’ ve ‘It’s a Wonderful Life / Şahane Hayat’ ilk akla gelenlerden. Ancak herhangi bir ekrana gözlerinizi yeterince kısarak baktığınızda bu filmlerden biri kendiliğinden gözünüzün önünde oynamaya başlayacaktır. Yılbaşını evde geçirenler için bir başka geleneksel şov ise televizyon kanallarının yılbaşı özel programları. Günler öncesinden çekilmiş olmasına rağmen sanki birkaç saat sonra yeni yıla girecekmiş gibi davranan ünlülerin yapmacıklığına da doymuş olduğunuzu tahmin ediyoruz. Bize sorarsanız yılbaşı gecesi yapılacak en iyi şey televizyonu hiç açmamak.

Önerimiz
Telefonlarınızın küçük ekranları gözlerinizin açlığını dindiremiyor, arka planda mutlaka bir ses olsun istiyorsanız sevdiğiniz sitcom’ların yılbaşı temalı bölümlerini önerebiliriz. ‘Louie’den ‘New Year’s Eve’, ‘Friends’ten ‘The One with the Routine’ ya da ‘South Park’tan ‘Are You There God? It’s Me, Jesus’ ilk aklımıza gelenler.