Türk sinemasının tüm renklerine açık bir alanf

SE-YAP nedir, neler yapar?

Derya Tarım: SE-YAP (Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği) 2007 yılında kuruldu. Her meslek birliğinde olduğu gibi temel misyonu, üyeleri olan film yapımcılarının ortak çıkarlarını korumak.

SE-YAP’ın ‘Festivaller İstanbul’da’ başlıklı bir programı var. Bu programın amacı Türkiye yapımı filmleri yurt dışındaki festivallerle buluşturmak. Bu doğrultuda bugüne kadar ne gibi çalışmalara imza attınız?  

Gülen Güler: ‘Festivaller İstanbul’da Programı’ 2014 yılından beri gelişerek devam ediyor. Programın temel misyonu sizin de belirtiğiniz gibi Türk filmlerinin uluslararası festivallerdeki görünürlüğünü artırmak ve onları uluslararası izleyiciye ulaştırmak. Bunu sağlamak için normal şartlarda A kategori film festival yöneticileri İstanbul’a davet ediliyor. Filmlerin teknik standardı yüksek bir sinema salonunda izlenmesi için ortam hazırlanıyor. Film sahipleri ile festival yöneticilerinin buluşması sağlanıyor. Programın işleyişi hakkında birkaç şey söylesek iyi olur. Öncelikle iş birliği yapmayı hedeflediğimiz festival yöneticileriyle uluslararası pazarlarda buluşup toplantılar yapmak suretiyle bir çalışma düzeni oluşturuyoruz. Daha sonra festivalin kendi kurallarını da içeren başvuru duyurusunu yayınlıyoruz. Film sahiplerinin, festivalin talep ettiği ve kur nedeniyle oldukça yüksek meblağlara denk gelen festival başvuru ücretini ödemeden filmlerini festival seçicilerine sunmalarını sağlıyoruz. Bu program tüm sinema sektörüne açık ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından destekleniyor. Her bir festival için 25-35 arası uluslararası prömiyer arayan film başvurusu alıyoruz. Bu yıl itibariyle de 11 A kategori film festivaliyle iş birliği içerisindeyiz.

SE-YAP’ın yeni projelerinden biri New Turkish Films. Türkiye yapımı filmleri bir araya getiren bir dijital katalog olarak özetleyebileceğimiz bu projenin detaylarını paylaşabilir misiniz? Projenin ne gibi hedefleri var ve bu proje yönetmenlerin kariyerlerine nasıl katkıda bulunabilir?

Gülen: New Turkish Films adlı oluşum sinemamızın yeni filmlerini yurt dışında tanıtmayı hedeflerken yeni iş birlikleri için de açılımlar sağlamayı amaçlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteğiyle SE-YAP tarafından hayata geçirilen New Turkish Films, ‘Festivaller İstanbulda’ programının bir parçası olarak kuruldu. newturkishfilms.com adresinden sanal ortamda bir buluşma platformu da açan programın amacı Türk sinemasını profesyonel camiada tanıtmak.

Derya: Yeni Türk filmlerinin uluslararası platformlarda görünürlüğünü artırmak amacıyla atılan adımlardan biri olan New Turkish Films programı çerçevesinde Türkiye’de çekilen filmler yapım yıllarına göre arşivlenerek bir data oluşturuluyor. Bu sayede hem Türk sinemasının özenli bir kaydı tutulacak hem de uluslararası sektör için bir başvuru portalı oluşturulmuş olacak. Bir festival yöneticisi herhangi bir yönetmenin filmini değerlendirirken bir süre sonra büyük bir arşive dönüşecek olan siteye girip yönetmenin filmografisine erişebilir. Hem festival yöneticilerinin hem de Türk film sektörü, basın ve sinemaseverlerin Türk filmlerini toplu olarak görebilecekleri bir başvuru adresi olması hedefleniyor.

New Turkish Films sitesinde yer alacak filmleri ve yönetmenleri hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?

Gülen: Türk sinemasının tüm renklerini ve çeşitliliğini temsil etmeyi hedefleyen New Turkish Film, ‘Festivaller İstanbul’da’ programına başvuran ve bu platformda yer almak isteyen tüm yapımcı ve yönetmenlere açık.

New Turkish Films projesi ne zaman ortaya çıktı? Bu projeyi hayata geçirmeye nasıl karar verdiniz?

Derya: Uzun zamandır planlanan ve eksikliği duyulan bir projeydi. Pandemi döneminde oluşan seyahat kısıtlamaları nedeniyle festivallerle yaptığımız iş birliğini dijital ortamda yürüttük. 2020 yılının proje planını kurgularken bütçesel kaynağın bir kısmını New Turkish Films sitesinin kurulumu için ayırdık.

Yurt dışı festivallerinde Türkiye sineması ve Türkiyeli yönetmenlere yönelik nasıl bir bakış var?

Gülen: Türkiye’de üretilen filmlerin sayısını ve sektördeki üretim heyecanını görüyorlar. Her zaman orijinal hikaye anlatımlarına açık olduklarını ifade ediyorlar. ‘Festivaller İstanbul’da’ programına başvuran tüm filmler bizim için eşit değerde ve önemde. Film festivallerinin programlarına seçim kararı başvurulan festivalin seçicilerine ait olduğundan değerlendirme sürecinde ‘Festivaller İstanbul’da’ programının herhangi bir müdahalesi olmuyor.

Pandemi sonrasında sinema salonunda film izleme ve festivale gitme deneyimleri ne şekilde değişecek? Sinema sektörünün büyük oranda dijitale kayacağını söylemek mümkün mü?

Derya: Pandemi döneminde nerdeyse tüm festivaller dijital ortamda varlığını sürdürdü ya da iptal edildi. Birkaç festival dijital ve sınırlı katılımla hibrit şekilde yapıldı. Sinemaseverler filmleri sinemada izlemeyi özledi. Her ne kadar dijital yeni mecralar oluşmuş olsa da pandemi dönemi geride kaldığında sinema izleyicisinin salonlara geri döneceğini umut ediyoruz. Aynı şekilde festivallerin de pandemi öncesindeki katılım ve enerjisine geri döneceğini düşünüyoruz.

newturkishfilms.com