Lynne Ramsay imzalı muhteşem gerilimi bir kült filmden, bir klasiğe dönüşme yolunda. ‘You Were Never Really Here’ sık sık benzetildiği ‘Taxi Driver / Taksi Şoförü’ gibi izleyen herkesi büyülüyor. Joaquin Phoenix, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bir gazi rolüyle başrolde.
Sanat filmi yönetmenlerinin, tür filmlerine imza attığı harika bir yıl geçirdik. 2018’i taçlandıran ise Steve McQueen’in Lynda La Plante imzalı 80’ler dizisini beyaz perdeye uyarlaması oldu. Sözünü sakınmayan bu filmin konu aldığı çetin kadın çetesine Viola Davis liderlik ediyor.
Paul Thomas Anderson’ın binlerce internet meme’ine ilham veren terzi hikayesi, görkemli bir sinema şöleni. Daniel Day-Lewis beklediğimiz gibi muhteşem bir performans sergiliyor, ama biz esas kardeşi rolündeki Lesley Manville’e hayran kaldık.
New York’lu yönetmen Ari Aster’ın etkileyici ilk uzun metrajı, korku filmi hayranlarını ikiye böldü. Bize sorarsanız ise ‘Hereditary’, yılın en korkunç filmi. Özenle tasarlanmış, büyüleyici detaylarla dolu bu filmde Toni Collette, kariyerinin en iyi performanslarından birini sergiliyor.
Netflix’in yayınladığı bu şaheserin en büyük kusuru, dünyanın her yerinde sinema salonlarında gösterime girmemesi olabilir. Ama öte yandan, çevrimiçi bir video platformunda sonsuza kadar yer alacak olması büyük bir avantaj. Yönetmen Alfonso Cuarón’un yüreklere dokunan duygularla dolu filmi, tekrar tekrar izlenmeyi hak ediyor.
Başka film serileri yoldan çıkarken ‘Mission: Impossible’ başarılı hikayeleriyle ve Tom Cruise’un dev binalardan atlama hevesiyle gelişiyor. İşledikçe ışıldayan bir demir gibi, üstelik altıncı bölümü en iyisiydi.
88 dakikaya, iki katı uzunluğundaki filmlerden çok daha fazlasını sığdıran bu siyah-beyaz cevher, tam umutsuz romantiklere göre. Paweł Pawlikowski’nin filmi uzun yıllara yayılan ve farklı ülkelerde geçen bir aşk hikayesi anlatıyor ve ‘Rock Around the Clock’ şarkısının ‘Karate Kid II’den beri en başarılı kullanımına sahne oluyor.
Kızının cinayete kurban gidişinin ardından adalet için sıra dışı yollara başvuran bir anneyi oynayan Frances McDormand, Oscar kazanan performansıyla yılın ilk aylarında dillerden düşmedi. ‘In Bruges’a da imza atan yönetmen Martin McDonagh, komediyi ve hüznü bir araya getirmek gibi zor bir işin altından başarıyla kalkıyor.
İzledikten sonra birine sarılma isteği uyandıran buruk bir hikaye anlatan ‘Nelyubov’, ‘Kramer vs Kramer / Kramer Kramer’a Karşı’nın komik olmayan bir versiyonu gibi. 12 yaşındaki bir Rus çocuğun kayboluşuna odaklanan hikaye, ebeveynlerin arasındaki husumete değinirken yürek parçalıyor.
Kusursuzca kurgulanmış ve zaman zaman güldüren bu yarı otobiyografik filmde Greta Gerwig ve Saoirse Ronan harika bir ikili oluşturuyor. Memleketi Sacramento’da geçen filmi Gerwig hem yazmış, hem de yönetmiş ve ilk Oscar adaylıklarını almıştı. Laurie Metcalf ve Tracy Letts’in mükemmel performansları da cabası.
Discover Time Out original video