Ali ve Alican Eriç
Ali ve Alican Eriç
Ali ve Alican Eriç

Pistlerdeki baba-oğul

Ali Eriç ve oğlu Alican Eriç, 18 Mayıs-23 Haziran 2024 tarihleri arasında gerçekleşen Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi’ne katılıyor. Bir Türk klasiği olan 1973 model Anadol STC-16 ile yarışan baba-oğulla sohbet ettik.

Seda Pekçelen
Reklâm

Bu yıl Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi’ne katılacaksınız. Rallinin detaylarını sizden öğrenebilir miyiz? Sizi nasıl bir süreç bekliyor?

Ali Eriç: Pekin-Paris Rallisi ilk kez 1907 yılında yapılmış. Katılan 5 arabadan 4’ü yarışı tamamlayabilmiş. Yarışın 90. yılında yani 1997’de ralli tekrarlanmış. 2007’de 100. yılı münasebetiyle düzenlenen üçüncüsünden itibaren her üç yılda bir periyodik olarak düzenlenir hale gelmiş. Bu yılki sekizincisi. Aslında 2022 yılında yapılması gerekirken pandemi nedeniyle önce 2023’e, daha sonra 2024’e ertelendi. Toplam 110 ekip arabalarıyla katılıyor. Bu yılki en eski araba 1914 model bir LaFrance. En genç araba yaşı ise 1975’ten daha yeni olamıyor bu sene. Toplam 34,500 km’lik bir yolu sırasıyla Çin-Kazakistan-Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye-Yunanistan-San Marino-İtalya-Fransa geçilerek toplam 37 günde tamamlayacağız. Yarışın ilk kısmı diyebileceğimiz Bakü’ye kadar olan bölüm oldukça çetin şartlarda geçecek gibi. Sonrasında daha alışık olduğumuz yol koşullarında yarışacağız.

Klasik otomobillere ve rallilere nasıl ilgi duymaya başladınız?

Ali: Her türlü tekerlekli ve motorlu araca ilgim hep vardı; çocukluğumdan beri diyebilirim. Özellikle klasik otomobillere olan ilgim orta yaşlarda başladı ve gelişti. Ancak bu konuda gerek iş yoğunluğum gerekse böyle bir konuya bütçe akıtmak konusundaki tereddütlerim nedeniyle bir aksiyon alamadım. Ancak sekizinci Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi güzergahının bu sefer Türkiye’den geçtiğini öğrendiğimde artık bu işe bulaşma zamanının geldiğine karar verdim.

Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi’ne baba-oğul katılmaya nasıl karar verdiniz? Ralliye nasıl hazırlandınız?

Alican Eriç: Her rallide olduğu gibi Pekin-Paris’te de iki kişilik bir ekibe ihtiyaç var. İkimiz de otomobillere ve otomobil sporuna çok meraklıyız. Ekibi birbirini çok iyi tanımayan iki kişiden oluşturmak yerine neden birlikte hareket etmeyelim ki diye düşündük. Sonuçta birbirini iyi tanıyan, huyunu, davranışlarını iyi bilen iki kişiyiz. Ralliye hazırlanmamız önce 2021 ve 2022’de iki kere TransAnatolia rallisine katılarak başladı. Arkasından 2023 yılında, Pekin-Paris’i organize eden HERO-ERA’nın düzenlediği 6 gün ve 2,500 km’lik Slovenya-Hırvatistan-Avusturya rotalı Classic Marathon’a katıldık. Bu arada STC-16’nın İzmit Körfez Pisti’nde test ve antrenman sürüşleri yapıldı.

Ralliye 1973 model bir Anadol ile katılacaksınız. Aracınızı nasıl seçtiniz? Sizin için nasıl bir anlamı ve değeri var?

Ali: 8. Pekin-Paris Rallisi Türkiye’den geçtiği için arabamız bir Türk markası olmalıydı. 2010 yılında düzenlenen Pekin-Paris Rallisi’ne Türkiye’den Ahmet Öngün-Erdal Tokcan ikilisi bir Anadol A1 modeliyle katılmıştı. Biz biraz daha ileri giderek, tasarımı da Türkiyeli olan bir arabayı, Anadol STC-16’yı seçtik. Tasarımı ve seri üretimiyle Türk yapımı bir arabanın böyle zor ve prestijli bir yarışta boy göstermesi bizi de çok heyecanlandırıyor.

Hayallerinizi süsleyen bir klasik otomobil var mı?

Ali: Benim ilk klasik merakı başladığı yıllardaki favorim 1970 Dodge Charger R/T idi. Daha sonra hedef boyutları biraz daha küçülttüm ve ’64½ Ford Mustang favorim oldu. Sonraları bunun yanına Jaguar E Type da eklendi.

Alican: Benim bu merakım babamın etkisiyle ortaya çıktı. Daha ben çocukken çok iyi toplanmış bir Dodge Charger'ı bir otomobil galerisine götürmüştü. Fakat ben o yıllardan bu zamana ’69 Mustang'i daha çok beğenirim. Diğer favorilerim ise Japon klasiklerinden Datsun 240Z ve Toyota 2000GT. 

Tavsiye edilen
    Reklâm