İstanbul'da bugün yapılacak ne var?

İstanbul'da bugünün en iyi konserleri, etkinlikleri, filmleri, sergileri ve daha fazlası

Reklâm

Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamanın ayrıcalıklarından istifade etmek için, bugün için seçtiğimiz etkinliklere bir göz atın. Can sıkıntısına son! 

  • Sanat
  • Beşiktaş
Türkiye çağdaş sanat ortamının dinamik buluşmalarından Artweeks Istanbul, XII. edisyonuyla karşımızda. İlk kez Akaretler Sıraevler ve The Ritz-Carlton Residences İstanbul B Blok'ta eş zamanlı düzenlenecek olan Artweeks Istanbul, bu yıl Bülent Eczacıbaşı’nın “Altı Fotoğraf” ve Cem Güventürk’ün “FloreLuctus” başlıklı özel sergilerine de ev sahipliği yapıyor. 2018 yılında kâr amacı gütmeyen bir kültür-sanat platformu olarak hayata geçirilen Artweeks Istanbul, geleneksel fuar anlayışına kapsayıcı ve erişilebilir bir alternatif sunuyor. Bugüne dek yüz binlerce sanatseveri, yüzlerce sanatçı ve galeriyle ücretsiz olarak buluşturan platform, yedinci edisyonunda da bu misyonunu sürdürüyor. Sanatçılar, galeriler ve kurumlar arasında kurduğu köprü ile sanat ekonomisine de canlılık katan Artweeks Istanbul’da tüm sergiler, yine herkese açık ve ücretsiz olacak. Etkinlik yalnızca sergilerle sınırlı değil. Farklı disiplinlere odaklanan ArtTalks panelleri, müzikle zenginleşen özel buluşmalar ve etkinlikler de sizleri bekliyor. Detaylı bilgi için www.artweeks.com.tr adresine göz atabilirsiniz. Etkinlik 15-26 Ekim’de Akaretler Sıraevler ve The Ritz-Carlton Residences İstanbul B Blok’ta.
  • Sanat
Martch Art Project, küratörlüğünü T. Melis Golar’ın üstlendiği ‘Yeni Başlayanlar için Acil Durum Kiti’ başlıklı grup sergisiyle sezonu açıyor. Sergi, birbirini tetikleyen doğal afetler, salgın hastalıklar ve toplumsal krizler gibi kaotik durumlardan bireysel kaçış yollarına odaklanıyor. Sanatçıların pratik ve yaratıcı önerileri acil yardım kitlerine bir alternatif sunmuyor; aksine acil durum kitleri bir çıkış yolu ve bir hayatta kalma planı olarak yeniden hayal ediliyor. Sergide Zeynep Beler, Mustafa Boğa, Başak Çalışır, Merve Morkoç, Alp Sime, Eda Sütunç, Ece Yalçın ve Süperendişe’nin işleri yer alıyor. Sergi 15 Eylül-19 Ekim tarihlerinde Martch Art Project’te.
Reklâm
  • Müzik
Sinematik rock’ın elektronik müzikle ve arşiv kayıtlarıyla ustaca harmanlandığını hayal edin. Londralı ekip Public Service Broadcasting işte böyle bir müzik yapıyor. Grubun kendine has bir müzikal misyonu var: Geçmişin ezgilerini, geleceğin müziğiyle birleştirerek bir mesaj iletmek. BBC arşivlerinden Everest’e, uzay yarışından Berlin sokaklarına uzanan sesli bir tarih anlatısı sunan grup, her performansında izleyiciyi zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. 2009’dan bu yana sahnede olan ekibin İstanbul’da da alışılmışın dışında bir konser deneyimi sunacağına eminiz.
  • Sanat
  • Beyoğlu
‘Tutuşma ve Kavuşma: Biz'in Nehri, Deniz Üster’in spekülatif ve araştırma odaklı bir yaklaşımla yaşamın kökenlerini ve kolektif varoluşun evrimini incelediği son dönem üretimlerine odaklanıyor. Üster’in sanatsal pratiği, mikroorganizmalardan minerallere tüm varlıkları kapsayan radikal bir çoğulculuk anlayışını, dünyadaki yaşamın içinde ve ötesinde bir adalet arayışıyla birleştiriyor. Sanatçının eserleri, bu birleşimden doğan etik muğlaklıklar aracılığıyla izleyiciyi pasif bir gözlemcinin ötesine geçmeye davet ederek performatif bir alan yaratıyor. Bu bağlamda Üster, temel metodolojisi olan bilimkurguyu kullanarak doğada kurgusal bir dönüşüm tasarlar ve bu dönüşümü, alternatif toplumsal ve ekonomik sistemler için bir önerme olarak sunuyor. Sergi 13 Eylül-17 Ekim tarihlerinde artSümer’de.
Reklâm
  • Sanat
  • Çukurcuma
Sidar Baki’nin yeni serisi, harabe estetiğini çocuk bakışıyla kesintiye uğratıyor. Yüzeyi sert, gri, karanlık mekanlara çocuk figürleri yerleştirerek mekanın anlamını tamamen dönüştürüyor. Bu resimlerde çocuklar sadece oynamıyor; mekanı ele geçiriyor, hatırlıyor, dönüştürüyor ve yeniden kuruyor. Büyüklerin terk ettiği yerlerde onlar kalıyor – küçücük ama tamamlayıcı bir güçle. Sergi 18 Eylül-31 Ekim tarihlerinde C.A.M. Galeri’de.
  • Sanat
Damla Yücebaş’ın Decollage Art Space’teki ‘Yürüyüşler’ adlı sergisi sanatçının lif sanatı ve tekstil yüzeyler üzerine uyguladığı görsel illüzyona dayalı ipek baskı çalışmalarında, malzemeyle doğrudan kurduğu diyalogları yansıtıyor. “Bilmeme” yaklaşımıyla şekillenen sanat pratiği, “faydalı boşluk”, “temelsiz düşünme” ve “kendiliğinden oluş” gibi Doğu felsefelerinden beslenen kavramlarla bağ kuruyor. Sergi 30 Eylül-2 Kasım tarihlerinde Decollage Art Space’te.
Reklâm
  • Sanat
Pilevneli, Brüksel merkezli sanatçı ikilisi :mentalKLINIK’in dört yıllık üretim sürecinin ürünü olan kişisel sergisini ağırlıyor. Sergi, dijital ve fiziksel düzlemleri aynı anda açımlayan, bir yanda heykeller, mekansal yerleştirmeler ve robotik eserler; diğer yanda sentetik kâhinlerin işgal ettiği meta-sinematik bir yerleştirme aracılığıyla izleyiciyi çift katmanlı, performatif bir gerçekliğe davet ediyor. Markiz’de gerçekleşen ve yoğun ilgiyle karşılaşan ‘Dehşetli Güzel’ performansının ardından merakla beklenen bu solo sergi, izleyiciyi :mentalKLINIK’in hiper-yüklü bir ekosistemine adım atmaya çağırıyor. ‘Meczup Şairler’i geleceğe dair bir kehanet değil; okunamaz hale gelmiş bugünün ta kendisi olarak tanımlamak mümkün. Sergi 18 Eylül-18 Ekim’de Pilevneli’de.
  • Sanat
  • Şişli
Ara Güler Müzesi, Robert Capa Contemporary Photography Center iş birliğiyle, 20. yüzyılın en önemli foto muhabirlerinden Robert Capa’nın Türkiye’de bugüne dek gerçekleştirilen en kapsamlı sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Başlığını Capa’nın yalın ve gerçekliğe dayalı fotoğraf felsefesini yansıtan sözünden alan ‘Gerçek En İyi Fotoğraftır’, sanatçının 1932’deki ilk profesyonel işinden 1954’teki son karelerine uzanan geniş bir seçki sunuyor. 1913’te Budapeşte’de doğan ve kariyerinde İspanya İç Savaşı’ndan II. Dünya Savaşı’na, Hindiçin Savaşı’ndan modern tarihin birçok önemli çatışmasına tanıklık eden Capa, yalnızca savaşların dehşetini değil, insanların yaşadıkları insani deneyimleri de fotoğraflarına yansıttı. “Eğer fotoğraflarınız yeterince iyi değilse, yeteri kadar yaklaşmamışsınız demektir,” sözüyle tanınan Capa, cesaretiyle hafızalara kazındı. Henri Cartier-Bresson, George Rodger ve David “Chim” Seymour ile Magnum Photos’un kurucularından olan Capa, fotoğrafçının tanık ve hikaye anlatıcısı kimliğini tanımlayan öncülerden biri oldu. Onun kareleri yalnızca tarihsel belgeler değil; empati, adalet ve fotoğrafın dönüştürücü gücüne olan inancın da bir yansıması olarak görülebilir. Sergi, Capa’nın 1946’da Türkiye’ye yaptığı ziyarette çektiği 37 adet gümüş jelatin baskıyı içeren özel bir bölümü de kapsıyor. İstanbul’un günlük yaşamından Ankara’nın modern mimarisine, kırsal manzaralardan portrelere uzanan bu kareler, sanatçının Türkiye’ye bakışını ortaya koyuyor. ‘Gerçek En...
Reklâm
  • Sanat
  • Şişhane
‘Karanlık Dünya’, bir sanatçı ile bir senaristin disiplinlerarası araştırma projesine dayanıyor. Sergi, Metin Erksan’ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun senaryosunu yazdığı aynı adlı filmin yapım aşamasından itibaren karmaşıklaşmaya başlayan hikayesini 1950’ler Türkiye’sinin kültürel iklimi içerisinde inceliyor. Toplumsal gerçekçi bir yaklaşımla Sivrialan (Sivas) ve Ürgüp’te (Nevşehir) çekilen film, Âşık Veysel’in çocukluğundan tanınmış bir halk ozanı oluşuna uzanan öyküsünü, melodramatik bir gönül hikayesi etrafında örüyor. Ancak dönemin tarımsal kalkınma ve kırsal modernleşme politikalarına uygun olarak yeniden kurgulanan filmin anlatısı beklenmedik şekilde yön değiştirmiş. Erksan’ın ifadesine göre Hudson tarlalarındaki biçerdöverlere ait görüntüler ile sonradan İstanbul’un çeperlerinde çekildiği söylenen okul ve dispanser sahneleri, idealleştirilmiş bir köy imgesi sunmak için kullanılmış. Bu eklemeler, Veysel’in yaşam öyküsünü geri plana iterek filmi dönemin resmî ideolojisinin taşıyıcısı bir propaganda aracına dönüştürmüş. Yapımcı Atlas Film’in kurguda yaptığı değişikliklerin ardından film, ‘Âşık Veysel’in Hayatı’ adıyla 31 Aralık 1953’te vizyona girmiş. İsmiyle birlikte tüm atmosferi değişen filmin yaratım süreci, ticari kaygılar ve ideolojik gerilimler, filmi eklektik bir ürün haline getirmiş. Bugün film ve filmin öyküsü hâlâ eksik. Filmden geriye kalan kopuk bir kurgu, silinmiş ya da eklenmiş sahneler, ses bandındaki bozulmalar, sessizlikler ve bunların...
  • Sanat
Dirimart, Austin Eddy’nin galerideki ilk kişisel sergisini ağırlıyor. Sergi, sanatçının 2024 yazında İstanbul’a yaptığı ziyaretten ilhamla Brooklyn’deki atölyesinde ürettiği yeni resimlerini bir araya getiriyor. Austin Eddy, İstanbul’un dokusu ve ışığından beslenerek figürler ile soyut biçimleri buluşturuyor; gündelik yaşamın şiirselliğini hikaye anlatımına açık ve renk yönelimli bir üslup ile yansıtıyor. Sanatçının çalışmaları, gündelik deneyimlere özgü lirizmi özgün bir görsel dille aktarırken biçim ve hissiyat arasındaki ilişkiyi öne çıkarıyor. Stilize edilmiş formlar ve katmanlı yüzeyler kullanarak izleyicide güçlü çağrışımlar uyandıran Eddy, duyguların, ilişkilerin ve doğanın soyut tasvirlerini resimsel bir alfabeye dönüştürüyor. Kuşlar ve organik şekiller gibi tekrar eden motifler, sanatçının anlatısında hem tanıdık hem de sezgisel bir dilin oluşmasına aracılık ediyor. Sergi 2 Ekim-2 Kasım tarihlerinde Dirimart Pera’da.
Tavsiye edilen
    Reklâm