İstanbul'da bu hafta yapılacak ne var?

İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekanı Meşher, ‘Hikâye İstanbul’da Geçiyor’ isimli sergisiyle adından söz ettiriyor. 16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebi türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi, fantastik öykülerden grafik romanlara, bilim kurgudan casusluk öykülerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor. Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabın merkezde olduğu seçkide yazarlara ait el yazmaları, nadir ilk baskılar ile imzalı ve ithaflı kitaplara farklı kaynaklardan gravür, resim, nota kitapçığı, film, afiş gibi çeşitli yapıtların yanı sıra yayımlanan Türkçe çeviriler ve gazete kupürleri eşlik ediyor. Serginin küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin üstleniyor. Sergi 23 Ocak-13 Temmuz tarihlerinde Meşher’de.

30. yılını kutlayan Rahmi M. Koç Müzesi, sanat ve mühendislik dünyasını bir araya getiren ‘Beygir Gücü’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi sizi iki ana başlık altında sanat ve mühendislik dünyasında büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor: ‘Rahmi M. Koç Koleksiyonu’ndan At Figürleri’ ve ‘Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikayeleri’. Mustafa V. Koç Binası/tarihi Lengerhane Binası’nda yer alan at figürleri bölümü, atın sanattaki yerini keşfetme imkanı sunarken; Erdoğan Gönül Galerisi’ndeki otomobil hikayeleri bölümü, otomobilin 19’uncu yüzyıldan günümüze uzanan mühendislikteki dönüşümünü gözler önüne seriyor. Sergi 27 Kasım-10 Haziran tarihlerinde Rahmi M. Koç Müzesi’nde.

Cem Mumcu’nun kişisel sergisi ‘Inhibition/Exhibition’ (Çile Bülbülüm Çile), Derya Yücel küratörlüğünde Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde sanat tutkunlarıyla buluşuyor. Mumcu, insan doğasının iki temel ve çelişkili yönü olan bastırma ve dışa vurumu görsel bir metafor olarak ele aldığı bu sergide, hem kişisel hem de toplumsal düzeyde kendini ifade etme cesaretine dair bir öykü anlatıyor. Serginin başlığının, bu ikiliği çarpıcı bir biçimde ifade ederken izleyiciye güçlü bir yüzleşme alanı sunduğunu da söylemek mümkün. Sergi 1 Mart-3 Nisan tarihlerinde Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde.

Umut Erbaş bu sergisinde doğada karşılaştığı amorf ve estetik görünüme sahip “yanmış plastik parçaları” ile başlayan yaratıcı sürecinin izini sürüyor. Doğa yürüyüşleri sırasında analog fotoğraflar çeken, organik ve inorganik malzemeler toplayan Erbaş, bu unsurları bir araya getirerek çok katmanlı bir anlatı inşa ediyor. Malzemelerin dönüşümü üzerinden hikayelerin sonsuz ihtimallerle yeniden yazılabileceğini vurgulayan sergi, izleyiciyi kendi anlatısını yaratmaya teşvik ederken, onu çok katmanlı ve keşfe açık bir dünyaya da davet ediyor. Sergi 22 Mart-19 Nisan tarihlerinde Art On İstanbul’da.

Desen Halıçınarlı’nın ‘Palas Pandıras’ başlıklı solo sergisi Nergis Abıyeva küratörlüğünde Quick Art Space’te gerçekleşiyor. Sanatçının 2012-2024 yılları arasında ürettiği resim, gravür, üç boyutlu nesne ve enstalasyon gibi farklı türlerde yapıtları arasından yapılan seçki, İstanbul’un kent dokusuna ve bellek mekanlarına odaklanıyor. Çoğu izleyicilerle ilk defa buluşacak yapıtların yer aldığı sergide, mimari teknik çizim ya da fotografik tasvirlerden ziyade, belirli alanlarda katmanların iç içe geçtiği melez binaların ve müstakil mekanların birbirine bağlandığı yarı hayali bir kent dokusu karşımıza çıkıyor. Sergi 10 Ocak-1 Nisan tarihlerinde Quick Art Space’te.

Sanat, mekan ve bellek üzerine temalı bir sergiye davetlisiniz. RedRouge Art Gallery, ‘Mekan Duygusu’ sergisiyle Teşvikiye’nin sanatsal ruhunu yansıtan altı usta sanatçıyı bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Emre Zeytinoğlu’nun üstlendiği sergide Murat Morova, Esat Tekand, Argun Okumuşoğlu, Ahmet Elhan, Seyhun Topuz ve Bilge Alkor’un eserleri yer alıyor. Yıllar boyunca sanatçılar için bir buluşma noktası olan Teşvikiye’de şekillenen sanatsal etkileşim, bugün de varlığını sürdürüyor. Bu sergi ise sanatçıların yaşadıkları ve ürettikleri mekanlarla kurdukları bağları ele alırken, aynı çevrede gelişen farklı sanatsal yaklaşımları görünür kılıyor. Teşvikiye’nin sanatsal hafızasına ışık tutan bu ilginç sergiyi kaçırmayın. Sergi 14 Mart-5 Nisan tarihlerinde RedRouge Art Gallery’de.

Zeytin, insanlık tarihinin derinliklerinden gelen ve geçmişle geleceği birbirine bağlayan kadim bir ağaç, kadim bir anlatıdır. Cansu Sönmez, kişisel sergisinde bu ağaca çağdaş bir pencereden bakarak onun çok boyutlu bir portresini çiziyor. Çalışmalarında farklı disiplinleri bir araya getiren Sönmez, tarihsel bir yansıma ve ekolojik bir derinlik arayışıyla, zeytinin dönüşümüne dair yeni bir görsel dil kuruyor. Sergide Oleatex'in geliştirdiği zeytin atıklarından elde edilen derilerden üretilmiş eserler yer alıyor. Sergi 7 Mart-7 Nisan tarihlerinde Pg Art Gallery’de.

Gelecek vadeden genç seramik sanatçısı Evin Kaçar’ın ilk kişisel sergisi, Mina’nın Çocukları projesi kapsamında Haliç Sanat 3’te açıldı. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD)İstanbul Şubesi’nin hayata geçirdiği projenin altıncı sanat yolculuğu olarak sanatseverlerle buluşan sergi, dernek bünyesinde yetişen sanatçılardan biri olan Kaçar’ın eserlerine odaklanıyor. Kaçar’ın sergisi, bireysel varoluş çabalarının toplumsal bellekteki yansımalarını araştıran eserlerden oluşuyor. Sergi boyunca gerçekleştirilecek interaktif deneyimlerde, sanatçının yaratım sürecine daha yakından tanık olma imkanı bulabilirsiniz. Performans günleri, projenin sosyal medya hesabı üzerinden duyuruluyor. Sergi 1-31 Mart tarihlerinde Haliç Sanat 3’te.

Selçuk Artut'un son dönem eserlerini sanatseverlerle buluşturan ‘Hayalet Uzuvlar’ sergisi, Piyalepaşa'da bulunan Zilberman Selected'da sizleri bekliyor. Görsel algının iç içe geçmiş karmaşık yapısına ışık tutan ‘Hayalet Uzuvlar’, görsel algı, alan ve beden arasındaki bilinç sınırlarını kırarak, yokluk ile varlık arasındaki kırılgan ilişkiyi keşfediyor. İsmini fizyolojik, psikolojik ve nörolojik bir fenomenden alan ‘Hayalet Uzuvlar’, ampute edilmiş bir bedenin algısının sınırlarını sorguluyor.

Bağımsız dijital sanat platformu ArtRedCo’nun gerçekleştirdiği ilk sergi olan ‘Günümüzde Her Şey Bir Fotoğrafta Sona Ermek İçin Vardır’ adını Susan Sontag’ın bir sözünden alıyor. Beral Madra’nın küratörlüğünde sanatseverlerle buluşan sergi, fotoğrafın dijital çağdaki etkilerini ve toplumdaki rolünü tartışmaya açmasıyla ilgi çekiyor. Sergide Halil Altındere, Emine Ceylan, Orhan Cem Çetin, Şükran Moral, Esra Öz gibi isimlerin eserleri yer alıyor. Fotoğrafın toplumsal, kültürel ve siyasal bağlamdaki dönüşümünü keşfetme fikri ilginizi çekiyorsa, kaçırmayın. Sergi 6 Mart-6 Nisan tarihlerinde Ark Kültür’de.