[image]
[title]Bebek’in gözlerden uzak bir köşesinde konumlanan Sartoria Napoletana’dayız. Mini minnacık mağazanın içerisinde hummalı bir çalışma var. Enis İnci, bir damat adayına danışmanlık veriyor. Takım elbise paçasının kesiminden hangi tip papyonun vücut yapısına daha uygun olduğuna, gömlekten ayakkabı modeline kadar her detayı masaya yatırıyorlar.
Kökleri Napoli’de olan Sartoria Napoletana’nın Bebek macerası nasıl başladı?
Bir senedir Bebek’teyiz, öncesinde altı sene boyunca Türk müşterilerimize freelance olarak hizmet verdik. Sonrasında bir mağazamız olsun ama kalabalıktan uzak olsun dedik. Yüksek terzilik ruhuna uygun olması adına AVM’lerde mağaza açmamaya tercih ettik ve randevulu çalışma sistemine başvurduk. Müşterinin rahat etmesi bizim için en önemli kriter. Bu nedenle onların müsaitliğine uygun olarak gecenin 1’inde de, sabahın 6’sında da prova alıyoruz.
Napoli ile nasıl bir bağınız var?
Sartoria Napoletana tamamen Napoli’de üretim yapan bir marka. Napoli’deki atölyede 130 kişi çalışıyor. İtalya’da kadınların erkekler için bir şeyler dikmesi, kültürün bir parçası. Bizim atölyemiz de İtalyan kültüründen besleniyor. Kendi markamız dışında dünya çapında birçok farklı erkek giyim markasına koleksiyon üretiyoruz. Milano ve Erbil’de de mağazalarımız var. Çok yakında Dubai mağazamızı açacağız.
Türkiye’de artık birçok İtalyan erkek giyim markası var. Sartoria Napoletana’yı farklı kılan nedir?
Tüm üretim el işçiliği üzerine şekilleniyor. Zaten Napoli terziliğinin dünyadaki bütün terziliklerden ayrılan bir yapısı var. Bunun sebebi oradaki iklim. Yazın, erkeklerin terlemeden takım elbise ile dolaşma isteği terzileri seneler önce yaratıcılığa itiyor. Böylece, uzun denemeler sonucunda, ‘tenin üzerinde ikinci bir ten gibi’ kelimeleriyle tasvir ettikleri takım elbiseyi yaratıyorlar. Bunu mümkün kılan ise ceketin iç aksamı. Yani tela tasarımı. Ceketin hafifliğini bu tasarımdaki kusursuz becerilerine borçlular. Üstelik Napoli usulü terzilikte omuzların takılışı da farklı.
Tasarım ve dikim süreciniz nasıl işliyor?
Müşterilerimiz beğendikleri kumaşı seçerek nasıl bir takım elbise arzuladıklarını bize anlatıyorlar. Kişiye özel dikimin sırrı, müşterinin aklındakini iğne ipliğe dökmeden önce anlayıp örnek kumaş üzerinden sonucu karşındakine hayal ettirebilmekte yatıyor aslında. Sonrasında kumaşlar kişinin ölçüleri ve model seçimi ile birlikte İtalya’ya gönderiliyor. Bizler kişinin vücut anatomisine uygun olacak kıyafetin matematiğini tasarlıyoruz. Üretim ise bütünüyle Napoli’de.
Takım elbisenin tamamlanması için ne kadar bekleniyor?
Terzimiz her ay üç-dört gün Napoli’den İstanbul’a geliyor. Her takım elbise için bir-iki prova yapıyoruz. Teslimat ise dört-beş hafta sonra gerçekleşiyor. Takım elbise dışında tek ceket, gömlek, pantolon ve ayakkabı da tasarlıyoruz. Özel dikim karşılıklı özveri gerektiriyor. Sonuçta müşteri prova için vakit ayırıyor, mağazaya geri geliyor. Bu da ortaya çıkan parçaya anlam kazandırıyor.
Şehirli bir erkeği gündüzden geceye taşıyacak kıyafet kombinasyonu nasıl olmalı?
Bir erkeğin gardırobundaki en kilit parça lacivert bir blazer cekettir. Kumaş pantolon veya jean ile rahatlıkla kombinlenebilir ve görüntüyü her daim yukarı taşır.
Bu kış erkek giyiminde hangi ürünler ön planda?
Bu sezona büyük kareli ceketler hakim. Bir zamanların çizgili klasik takım elbise modelleri geri döndü. Ceketlerde yine geçmişe gönderme yapan kruvaze kesimler görüyoruz. Pantolonlarda ise pili kullanımı oldukça yoğun. Geçmişten beslenen retro bir giyim trendi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Hiç absürt bir istek ile karşılaştınız mı?
Ünlü bir markaya ait takım elbisenin fotoğrafını getirip aynısını yapmamızı, üstelik etiketine o markanın adını yazmamızı isteyen müşteriler oluyor. Elbette reddediyoruz. Bu arada biz takım elbiselerimizi etiketlemiyoruz. Sadece müşterinin isteği doğrultusunda adını veya adının baş harflerini etikete işleyebiliyoruz.